Sayfa İçeriği
Geçtiğimiz mart ayı içerisinde YouTube, belkide yayın hayatı boyunca yaşadıgı en büyük depremi yaşadı. Kendi açıklamarı ile bu deprem, sadece geçici bir “istenmeyen durum” olup, telafisi mümkün olan basit bir “eksiklik” gibi lanse edilse bile, işin gerçegi mart ayından, şuan içinde bulundugumuz haziran ayına kadar yaşadıgı bütçe kayıpları, borsa hisse düşüşleri ve en önemlisi gelir kaynagı olan reklamveren kayıpları durumun hiçte öyle olmadıgını söylüyor. YouTube ise marka değerini korumak ve bu olumsuz durumları düzeltmek adına, tıpkı depremin boyutları kadar büyük kapsamda bir çözüm arayışlarına girdi. Bunlardan belkide en büyügü artık içeriklerin kontrolü ve yayını konusundaki güncellemelerden oluşuyor. Bu reklam krizinin artçı sonuçları olarak neler değişti yada değişecek, neler aynı kalacak hep birlikte inceleyelim.
YouTube 2013 yılında dijital reklamcılık adına internetteki en büyük reklam devrimlerinden birini gerçekleştirmiş ve YouTube içinde içerik oluşturanlardan, videoları aracılıgı ile reklam yayınlama amaçlı YouTube İş Ortagı Programı’nı hayata geçirmişti. Bu program, programın bireyleri olan; içerik sahibi, YouTube ve reklam veren arasında her tarafında çıkar sağladıgı, çok zekice bir ekosistem yapısındaydı. 2017 yılına kadar ve hatta şuanda bile prensip olarak bu program aktif ve sağlıklı olarak çalışmakla birlikte; pratikte, bu denli büyük bir programın içerisinde çıkması muhtemel sorunların belkide en büyügü yaşandı. Program standart yapısı ile hazırladıgınız içeriklerde reklam görüntülenmesine izin veriyordu. Fakat YouTube’ın standart koruma programı yani topluluk kurallarına aykırı içeriklerin zaten yasak olmasının yanı sıra, bu topluluk kurallarını bir şekilde ihlal edip, hala yayında olan videolarda reklamverenlere ait reklamların görüntülenmesi, ortaya istenmeyen bir resim çıkarmıştı. Bu resme bakarsak ırkçılık, şiddet gibi toplumsal kurallara aykırı içeriklerde, yayınlanması için para ödenen reklamlar görüntüleniyor ve YouTube’da buna göz yumuyordu. Bu portreye göre, YouTube ve reklamverenler, şiddet, ırkçılık gibi toplumsal suçlara destek oluyormuş gibi bir görüntü oluşuyordu. Bu durum, İngiltere merkezli olarak, belki tesadüfi belkide bilinçli bir araştırma sonucu ortaya çıkmış ve reklamverenler tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Hatta tepki kelimesi belkide hafif kaçabilir çünkü tek bir şirket yada firmadan değil, toplu olarak reklamverenlerin, boykot sınıfına girecek derecede ses getirmeleriyle gündeme gelmiş ve sözkonusu reklamverenler, reklamlarını birer birer YouTube’dan çekmiş, bu sorun düzeltilene kadar da reklamlarını YouTube vermeyecelerini açıklamışlardı. Bu durum, kartopu gibi, gitgide reklam veren bütün şirketlere bulaşmış, YouTube’daki reklam sayısını %70 oranında azalmıştı. YouTube tarihine reklam krizi olarak geçen bu olaydaki sayı verileri ciddi anlamda korkunçtu. Ve hemen herkes tarafından hissedildi. Buradaki “herkes” tanımı, ciddi anlamda herkes. İzleyiciler videolarda reklam görmemeye başladılar, içerik oluşturucular kazançlarında ciddi bir düşüş yaşadılar, YouTube ise kaybettiği para meblağının boyutları milyon dolarlar ile ölçülüyor. İşte tam bu noktada YouTube, açılan büyük yarayı tekrar kapatmak için sayısı birden fazla olan düzeltme girişimlerine başladı. İlk birinci adım olarak sorunun ana kaynagına müdahele etti desek dogru bir tanımlama olur.
Standart ve şimdiye kadar geçerli olan YouTube İş Programına göre, YouTube’dan para kazanmanız, daha dogrusu videolarınızdan gelir elde edebilmeniz için bir YouTube kanalına sahip olmanız ve YouTube kurallarını ihlal etmeyen herhangi bir video yayınlamanız yeterli oluyordu. Bu video ile eko sistemin bir parçası oluyor, videolarınızda yayınlanan reklamlardan gelir elde edebiliyordunuz. YouTube Güvenlik Programı ise, videonuzu sürekli kontrol altında tutuyor ve böylece istenmeyen bir durum oluştugu anda müdahale edebiliyordu. Yani gerektiği takdirde videonuza yaş sınırı getirebiliyor hatta videonuzu kaldırabiliyordu. Pekala buraya kadar herşey mantıklı göründügüne göre, sorun nerede? diye düşünürseniz, sorun; YouTube’ın güvenlik programının yeterli olmadıgı durumların ortaya çıkmasıyla gün yüzüne çıktı diyebiliriz. Zira zaten yasak olan ırkçılık, şiddet, zararlı madde kullanımı veya özendirme, agır cinsellik gibi yasaklı içerikler her halukarda ve bir şekilde YouTube’da görünebiliyor, üstüne üstlük bu içeriklerde reklam yayınlabiliyordu. Örneğin, Greenpeace reklamını, yüzde yüz ırkçılık barındıran (viral yada gerçek anlamda) bir videoda görmeniz mümkün olan bir olasılıktı. Kulaga biraz imkansız gibi gelse bile bu mümkün ve oluyordu. Neticede bunun ortaya çıkması uzun sürmedi. Reklamverenler ve YouTube açısından bakarsak, güvenlik açıgı düzeltilse bile olan olmuş ve reklamverenler reklam anlaşmalarını iptal etmişlerdi bile.
Yani kendinizi reklamverenler adına koydugunuz zaman, yayınlanan her reklam sizden giden para demek ve reklamlarda amacı itibariyle dogru kullanıcı kitlesine ulaştırılması gerekiyor ve bu durum amacının dışında yani potansiyel arzeden dogru tüketici yerine, gelişigüzel ve de daha ötesi tehlikeli şekilde yayınlanması, ciddi anlamda sıkıntı ve istenmeyen bir durum oluşturuyordu. Diyebilirsiniz ki, reklamlar çerezlere göre yayınlanmıyormu ? evet, çerezlerde etken fakat tamamen ona bağlı degil. Yani bu durumda aslında tuhaf bir tabir olacak, fakat reklamveren istismari gibi bir kavram ortaya çıkıyor. Dolayısıyla daha kapsamlı çözümler gerekiyordu ki, nihayetinde de YouTube’da bunu yaptı. Sözkonusu iş programının şartlarını bütünüyle, deyim yerindeyse sil baştan yapan YouTube, artık içerikler konusunda çok daha duyarlı ve programınında tabiatı çok daha sert diyebiliriz. Ve artık pratik olan kanal aç, video yayınla, para kazan dönemi bitti demek, net bir şekilde dogruluk payı taşıyor. Zira artık YouTube ekosistemine dahil olmak o kadar kolay degil. Artık bankadan kredi çeker gibi bir takım kriterleri yerine getirmeniz ve tabiri caizse, YouTube ve reklamverenlere zararlı içerik yayınlamayacagınıza dair bir güven vaadi vermeniz gerekiyor. Yani YouTube’da yeni bir dönem başlıyor diyebiliriz.
YouTube’ın İş Ortagı Programına katılabilmeniz artık o kadar zahmetsiz degil. Zaten bu olay, bilinirliği arttıgı günlerden bugüne, onlarca değişiklik ve evrimden geçmiş olması bir yana, içerik üreticiler tarafında da, uygulayıcılarının bir hayli artması, beraberinde bir rekabet ortamıda getirmiş ve YouTube’dan gelir elde etmek gitgide daha zor bir hale gelmişti. Bu yeni politika ile koşullar çok daha sistematik, çok daha kriter içeriyor. Yani dolayısıyla herşey daha zor. Fakat bu zorluk daha güvenli bir YouTube, daha sistematik bir ekosistem için belkide gerekli ve baştan beri olması gereken bir durum. Bu durum göreceli diyebiliriz. Çünkü bu yeni sisteminde ne kadar sağlıklı oldugunu zaman göstericek. Belirttiğimiz gibi YouTube’da para kazanmanın standart yolu, bir kanal açmak ve videolar yayınlamaktan geçiyordu. Fakat artık bunlar yeterli olmayıp, sadece para kazanmanın ilk basamagı konumundalar. Zira bu yeni sistem ile çıkılacak bir kaç basamak daha eklendi diyebiliriz. Bu basamaklardan ilk ve en önemlisi, 10.000 hayat boyu izlenme şartı. Yani bu, şu demek oluyor: Açtıgınız kanaldaki videolar, ister bir haftalık, ister bir senelik olsun, içeriklerinizin en az 10.000 izlenmeye sahip olması gerekiyor. Bu şartın gerekçesi ise, tamamen YouTube’ın başını yakan güvenlik aşaması ile ilgili. Yani YouTube diyor ki; 10.000 izlenme sonrasında İş Programı’mıza katılmak için başvuru yapıyorsunuz ve bizde başvurdugunuz kanalın o 10.000 izlenme boyunca bütün aktivitelerini ve içeriğini kontrol edebilicek veriye sahip oluyoruz. Şayet güvenlik ve topluluk kuralları açısından bir sorun yoksa, İş Ortagı Programı’mıza katılabiliyorsunuz. Evet YouTube sorun olan zararlı içerikleri, daha kontrollu olarak tespit edebilmek adına, ilk olarak verileri kontrollu şekilde programına katma yolunu seçerek, ilk reklam krizini atlatma adımını atmış oldu. 16 nisan itibari ile bu 10.000 izlenme şartı aktif hale getirilmiş ve ancak bu inceleme aşamasını geçebilen kanallarda reklamlar yayınlanabilir olmuştu.
YouTube, zarar gören marka değeri adına, bu inceleme adımının yanı sıra, bir çok yenilik ,güncelleme ve etkinlik olarak aktivite yayınladı yada duyurdu. Fakat en üzerine düşülen nokta ise, bu bahsettiğimiz içerik kontrolü olayı üzerine oldu. Zira sadece bir ön inceleme kıstasının yanı sıra, artık çok daha etkin ve güçlü bir güvenlik güncellemesi, YouTube’ın belirttiğine göre, aktif olarak incelemeyi geçsin yada geçmesin, YouTube üzerinde yayınlanan her içerigi periyoduk olarak taramakta ve YouTube topluluk kurallarını ihlal eden en ufak bir görsel yada işitsel materyali tespiti halinde, müdahale etmektedir. Yani bu da, şu demek oluyor; hasbel kader incelemeyi geçip, İş Ortagı Programı’na katılmış olsanız bile, YouTube’ın gözü hep üzerinizde ve artık içerikler konusunda çok daha hassas, dolayısıyla tahammülsüz davranacak. YouTube’da sizi oyunun dışına itebilicek içerikler zaten eskiden beri net ve açıkdı. Fakat belirttiğimiz gibi asıl sıkıntı, bunların tespit edilebilmesiyle alakalıydı. Neticede YouTube bir yazılım ve saniyede 74 saatlik video yüklenen bir platformdan bahsediyoruz. Sistem güvenliğini güncellemenin yanı sıra, YouTube için çalışacak ve zararlı içerikleri tespit edip, YouTube’a bildirecek, YouTube Heroes Projesi’de, bu güvenlik açıgını kapatmaya yönelik bir destek kuvvet niteliğinde. YouTube Heroes, başlı başına bir yazı konusu fakat biz kısaca açıklamak istersek, yazdıgımız gibi çok basit bir mantıgı var. Gene YouTube kullanıcılarından oluşan YouTube Heroes ekibi, YouTube güvenlik mekanizmasını bir şekilde atlatmış ve içeriklerinde topluluk kurallarına aykırı, ırkçılık, şiddet, spam gibi materyaller bulunan kanalları, direkt olarak YouTube’a ihbar edip, YouTube’ın daha güvenli bir ekosistem oluşturmasına yardım eden, üye sayısı bir hayli yüksek bir YouTube ekibi hatta YouTube polisi şeklinde açıklayabiliriz.
YouTube’ın eko sistemine dahil olmak, içeriklerden gelir elde edebilmek yada artık günümüzde geçerli mesleklerden biri haline gelen YouTubeda kariyer yapmak gibi idealleriniz varsa, öncelikle YouTube’ın hassas oldugu noktaları iyi bilmeli ve bu noktalara biat ederek içeriklerinizi hazırlamalısınız. Çünkü YouTube, yaşadıgı sıkıntılı günlerden sonra, içeriklere çok daha ciddi ve sorgulayıcı bakıyor. Üstelik bu içeriklerinizi, sadece “belli bir inceleme sürecinden geçecek kadar bir dogru nitelikler taşıyıp sonra istediğim gibi devam ederim” zihniyeti taşıyorssanız, bundan kurtulmanız gerekecek çünkü çok yanılıyorsunuz. Bundan sonra YouTube sürekli ve daim halde, bir denetleme mekanizması şeklinde sürekli içerikleri kontrol edecek ve YouTube’daki durumunuz her ne olursa olsun, en ufak bir ihlalde dahi, YouTube’dan para kazanma opsiyonunuzu devre dışı bırakabilicek. Zira belirttiğimiz gibi, YouTube’da bir yerlere gelebilmenin tek yolu, eskiden bilinir videolar üretmek iken artık bu yollar bir iken iki olmuş, artık bilinir videolar üretmenin yanında, bu üretilen videoların aynı zamanda reklam veren dostu olması gerekliligide eklenmiştir.
YouTube reklam krizi ne derecede atlatıldı yada atlatılmadıysa ne zaman düzelecek gibi soruların cevaplarını ancak üstdüzey YouTube yetkilileri verebilir. Fakat YouTube İş Ortagı Programı’nın daimi bir üyesi olmak için gerekenleri kendileri net bir şekilde açıkladı. Artık YouTube içerik üreticilerine de bu kurallara uymaktan başka bir çıkış yoluda düşmüyor.
Instagram'da En Sık Karşılaşılan Hatalar Ve Çözümleri Günün büyük bir kısmı Instagram sayfalarında geçiyor, bilgi ve haber paylaşımı, eğlenceli ve…
Instagram Fenomenlerinin Kullandığı Vazgeçilmez Uygulamalar Instagram’da her gün milyonlarca fotoğraf ve video paylaşılıyor, bazı fotoğraflar sıradan özellikleri ile ilgi çekmiyor…
İnstagram’da Butik Sahibi Olmak -Dijital Pazarın Sosyal Ağı!- Son yıllarda instagram üzerinde açılan butiklerin sayısı hızla artıyor. Açılan butik hesapları…
Sosyal Medya Pazarlamanızda Daha Çok Kazanmanızı Sağlayacak Detaylar Dijital medya pazarlaması günümüzde daha etkin bir rol almaya başlıyor, hedef kitleye daha…
İnstagram Reklamlarından Daha Fazla Dönüt Almak Ne Yapmalı? Dijital pazarlama markaların artık en çok konuştuğu ve üzerinde durduğu konulardan biri…
İnstagram Arama Geçmişi Silme Günümüzün en çok kullanılan dijital sosyal platformlarından biri olan instagram’da arama geçmişi kayıtları düzenli olarak tutuluyor.…