Sayfa İçeriği
YouTube ve onun ana şirketi Google, bu günlerde çok farklı alanlarda çok farklı yerlerden darbe üzerine darbe, eleştiri üzerine eleştiri alıyor. Bu darbelerin belkide en büyügü ve etkisi hala bugün bile bitmeyen reklam krizi, şirketin marka değerini korumak adına çok büyük hamleler yapmaya itmiş, hala tam olarak istediği şekli verebildiği ise tartışmalı konumunu koruyor. YouTube cephesine bakarsak, aslında bütün bu haberler biraz abartılı bulmalarının yanında eleştirileri gözardı etmediklerini, güvenli bir çevrim içi ekosistem kurma ideallerini ilk günlerinden oldugu gibi, bugünde en nihai hedeflerini oldugunu, gelen eleştirilerin kendilerine zarar vermesi bir yana, tam tersi istedikleri geri bildirimler oldugunu, hedeflerindeki YouTube sisteminin tam olarak geri bildirimler dogrultusunda geliştirdiklerini bildiren açıklamalar sürekli olarak yayınlanıyor.
Reklam krizinin sarsıntılarını henüz atlatmamışlarken üzerine birde LGBT bireylerinin yada topluluklarının içeriklerinin sansürlü olarak yayınlamaları iddiaları tekrar YouTubenin başını ağrıtmış, yaptıkları açıklamalarda hatanın kendilerinden oldugunu, sistemsel bir hata oldugunu kabul etmişler ve bu durumu düzeltme anlamında bir özür dileme yazısı yayınlamışlar, akabinde tekrar sistemlerinde güncellemelere gitmişlerdi. Bütün bu sorunlar global yani dünya genelinde kendini göstermeleri belkide ortak nokta diyebilicegimiz bir nokta. Zira belli bir noktadan başlayıp dalga halinde yayılması YouTube tarihinde hep olmuş ve kendi ifadelerine görede daima olacak hatta olması gereken bir durum olarak açıklanıyor. Fakat yazımızın konusu biraz farklı çünkü şimdilik sadece tek bir ülkeyi kapsıyor.
YouTube daha dogrusu Google, ülkesel bazda değişiklikleri ilk defa yapmıyor. Hatta sadece YouTube degil, diger sosyal medya uygulamalarıda belirli bir ülkeye ait, sadece o ülke ile ilgili bir toplumsal olay oldugunda, o ülkeye özel olarak adımlar atabiliyorlar. Bayramlar, resmi günler, ülke tarihindeki önem taşıyan olaylar,
hatta tarihsel bir nitelik taşımamasına gerek kalmadan ülke genelinde ses getirecek herhangi bir durum oldugunda, o ülkeye özgü farklı girişimler yada uygulamalar geliştirebiliyorlar. Bu durumun ilk akla geleni olarak Doodle’ları ve bayramlarımızda değişmesini basit bir örnek olarak verebiliriz. Yada hatırlarsanız ülkemizde yaşanan tehlike içeren durumlarda (terör saldırıları, deprem vs) daha dogrusu toplumsal olaylarda, Facebook’ta benzeri bir uygulama yayınlamış ve daha önce hiç görmediğimiz bir güvendeyim butonuyla tanışmıştık. Örnekleri böyle sayısız şekilde çogaltabiliriz.
Bununla birlikte YouTube’ın ülkesel bazda aynı platform, yapı ve mantık çerçevesinde çalışsada, kısmi olarak farklı oldugu gerçeğini ufak bir test yaparak kendinizde görebilirsiniz. Şayet bir İngiltere YouTube yayınına girdiğiniz takdirde bizimkine benzer fakat size farklı gelecek bir görüntü ile karşılabilirsiniz mesela. Bu tamamen içeriklerin ülke gündemine izlenimine göre değişse de, tek fark bunlardan ibaret degil. Mesela yasaklı kelimeler, kavramlar anlamındada farklılıklar mevcut. İşte sorun birazda burada başlıyor zira A ülkesinde zararlı olarak belirlenen bir içerik B ülkesinde zararlı olarak görülmeyebiliyor. Bu noktada YouTube’ın hala geliştirmesi gereken bölümleri oldugu su götürmez bir gerçek. Bununla birlikte bu durumun ufak bir konu olmadıgını, çok geniş bir çerçevede işlendiğini belirtelim. Zira oldukça büyük ve kalabalık bir dünyada yaşıyoruz ve çok sayıda kültürel farklılıklara sahip ülkeler ve bu ülkelerinde kendilerine göre ortak ve ayrı şekilde kanunları ve kuralları var. YouTube olarak güvenli kavramının ana hatları kurallara uymaktan geçtiğini göz önünde bulundurursak, her ülkenin ayrı ayrı kurallarına ve önem verdiği noktalara ayrı ayrı hassasiyet göstermesi icap ediyor. Şayet global bir yapıysanız bu bir öneri degil, gereklilik halini alır. Aksi takdirde başınız ülke genelinde dertten kurtulmaz yada platformunuz ülke genelinde yasaklanır. Zira bu son durumda YouTube’ın yaşamamış oldugu bir deneyim degil. Ülkemizde dahil olmak üzere, bir çok ülke belirli zaman süreçleri boyunca YouTube’ı yasaklı siteler minvalinde degerlendirip, erişimini sınırlandırma yoluna giderken, komple ve hala aktif şekilde ülkesinde gösterilmesine izin verilmeyen Çin gibi hükümetler dahi bulunuyor. Bütün bu yasaklandırmaların birde tam tersi var. Yazımız konu itibariyle, YouTube yasaklanmaktan öte, yapısı itibariyle sosyal ve geniş kitlelere hitap eden bir platform oldugundan ve bu yapısıyla her bireye ayrı ayrı sesini duyurma imkanı verdiğinden, ülkesel bazda ve toplumsal olaylarda öne çıkmasıda günümüzde dahi hiç rastlanmamış bir durum degil.
YouTube mühendislerinin, bu ülkeler arası düzenlemeler üzerinde aktif bir şekilde çalıştıgı bir sır degil. Fakat hala yeterli şekilde beklenen performansı veriyormu? o kısmı biraz tartışılır. Fakat her halükarda gün be gün bu konudaki açıgı kapattıkları da gözle görülür şekilde hissedilmekte. Çünkü güvenlik konusu YouTube’ın belkide en önem verdiği konuların başında geliyor ve marka değeri içinde belkide en kilit görevi gören kavram anlamını taşıyor. Ülkeler bazında hem sınırların korunup hemde ortak paydanın dengeli şekilde paylaşılabilmesi, gerçekten yönetmesi zor bir durum dogru fakat YouTube’ın bu konudaki sorumlulugu, diger sosyal medya ağlarına göre biraz daha fazla. Çünkü bütün sosyal medya ağları gibi, aynı sorumluluk ilkelerine sahip olsalar da, hem biraz daha ön planda olmalarının verdiği etkiyle, hemde eko sistem bazında biraz daha farklı oldukları için, sistem içinde barındırılan herhangi bir içerik için, bu içeriklere destek olma manasında suçlanabiliyorlar. Ve YouTube içeriğinin çeşitlilik bazında ne kadar geniş oldugunu düşünürsek, ne kadar büyük ve başa çıkılması zor bir durumla ugraştıklarını tahmin edebiliriz.
[ilginiziCekebilir id=”2549″]
“YouTube ülke bazında farklı çalışıyor” tarzı bir düşünce biçimi kısmen dogru olsa bile, eksik bir dogru oldugunu belirtmemiz gerekir. Çünkü YouTube degil Google ülke bazında farklı çalışır. Hatta bazı videolarda bu video ülkenizde gösterilemiyor uyarısı size aşina gelebilir. Kanalınızda yayınlamak üzere oluşturdugunuz bir videonuz oldugunu farz edelim ve bu videonuzu zenginleştirmek adına, farklı içeriklerden telif hakkı olmayan, size göre zararsız içerikler ide eklediğinizi düşünelim ve yükledikten sonra hiç beklemediğiniz üzere bu video bazı ülkelerde engellendi yazısını görmeniz mümkün. İşte bu yazı Google’ın ülke bazında farklı çalıştıgından dolayı çıkıyor. Mesela bizde merak edip izlediğimiz nazi videoları Almanya’da yasaklı olabilir. Bununla birlikte bu yasak kulvarında olmayıp, sadede ülke bazında telifsel anlamda da sıkıntılar olabilir. Bizde yasak olan bir müzik, başka bir ülkede serbest, Afrika’da yasak kabul edilen bir görüntü, Çin’de favori bir görsel olabilir. Bu tip örnekleri sayısız şekilde çogaltabiliriz. İşte bu, tamamen ülke yasalarıyla ve telif kurallarıyla alakalı bir durumdur.
Yazımızın konusunu oluşturan, “şimdilik” bizim farkına bile varmadıgımız, henüz varlıgını dahi hissetmediğimiz fakat yenilik anlamında çok şey vaadeden ve YouTube platformunda bir ilk ve yenilikçi bir adım olma anlamında fark yaratıcak bir uygulama var. Sosyal medya ağlarında sürekli yenilikler, güncellemer olabilir ve olurda. Bunlar alınan geri bildirimler ve uygulamanın başarılı olması, tutması gibi etkenler dogrultusunda bölgesel olmaktan çıkıp global hale gelirler. Örnek vermek ise çok basit. 3 sene önce Twitter’da anket diye bir uygulamanın olmadıgını, şimdi kendi başımıza bile hesabımızda ülke çapında bir referandum (tabiki bir resmiyeti olmuyor ) yapabilmemizi gösterebiliriz. İşte YouTube aynı bu örnekte verdiğimiz şekilde yeni bir uygulamayı, tarihinde ilk defa belki gereklilik adına, belkide deneme için uygun ortam oldugunu düşündüğü için, orası bilinmez ama sözkonusu uygulamayı ülkesel bazda hayata geçirdi. Yazımızı özellikle ülkeler üzerinden ele almamızın ise geçerli bir nedeni var. Çünkü bu uygulama YouTube’ın ülkesel anlamda sorumluluk projesi çerçevesinde eksiklerini kapatma adına yada zaten olması gereken bu şeklinde yorumlara açık şekilde nasıl etkili olabilidiğiyle ilgili.
İngiltere, YouTube ın en çok aktif olarak kullanıldıgı ülkelerden bir tanesi. Belkide bundanmıdır bilinmez, özellikle reklam krizini başlatan ve global hale gelmesinin başlangıç noktasıda ingiltere. Hatta olay ülke içerisinden o kadar büyümüş ve ses getirmiş ki, hükümet kanadına dahi ulaşmış. Nitekim geçtiğimiz ay sadece dijital reklamcılıgın dev isimleri, kamuya mal olmuş büyük firmalarla birlikte hükümet dahi YouTube’a tepki göstermiş, reklam çekilme olaylarına ön ayak olmuş hatta bununla da yetinmeyip YouTube’ı alenen şiddet, ırkçılık, aşırılık propagandası yapmakla suçlamıştı. Bütün bu gelişmeler ülke çapında ses getirmesiyle birlikte her ülkede oldugu gibi sahte ve yanıltıcı haberler, konuyu dahada koyulaştıracak haberler hatta propaganda niteliğinde YouTube’ı dahada suçlu konuma sokucak haberler, sayısı azımsanmayacak derece ortaya çıktı. Herbiri ayrı yerden çıkan ve sayısı artık onbinleri bulan bu haber krizi, belkide reklam krizinin gölgesinde kaldı ama YouTube bu durumu gözardı etmedi. Ve tarihinde ilk defa bu tarz bir durum için yeni bir proje başlattı. Sözkonusu projenin başarılı sayılmasının kıstası, dogru vede yanlış haber arasındaki farkı ortaya çıkarmak, sahte haberleri manipule ederek geçersiz kılmak ve bununla alakalı olarak bireylerin sahte haberlere tenezzül etmemeleri dogrultusunda, dogru haber alma özgürlüklerine yardımcı olmayı içeriyor. Bu hedef doğrultusunda YouTube kanadı, ingiliz gençlere bilişim çalışmaları aracılığıyla sahte haberlerin ayırt edilmesini sağlayacak bir İnternet Vatandaşlık Programı başlattı.
İnternet Vatandaşlık Programı, belkide ilk defa duydugumuz kavram. Fakat proje başarılı oldugu takdirde, ki şimdiye dek gelen geri bildirimlerin oldukça olumlu oldugu söyleniyor, yakın zamanda dünya genelinde ,ülkemizde dahil YouTube’ı bambaşka amaçlarla da kullanabilicegimiz olasılıklar arasında.
Sözkonusu program, YouTube’ın genel yapısında oldugu gibi, aktivitesini gene kullanıcılarından alıyor. Fakat bu biraz daha farklı çünkü tamamen gençler üzerine. YouTube, gençleri gerçek haberleri kontrol etmeye, asparagas ve yanıltıcı içerikleri manipule etmeye, nefret söylemleriyle sorumlu bir şekilde ilgilenmeye ve raporlamaya teşvik edecek. YouTube’ın İnternet Vatandaş Programı 21 Nisan’da, Liverpool’da resmen başladı. Ancak tüm dünyaya yayılması belirttiğimiz gibi biraz zaman alabilir. Proje kapsamına girdiğiniz takdirde, size ait bir online atölyeniz oluyor ve projenin hedeflediği amaçları tamamen kendi insifiyatınızla gerçekleştirebiliyorsunuz. Sahte bir haber gördüğünüzde, yada şiddet ırkçılık içeren kasıtlı bir bilgi gördüğünüzde, sahip oldugunuz atölye ile sözkonusu içeriği saf dışı bırakabiliyorsunuz.
YouTube bu adımla birlikte güvenli bir internet ortamı adına çok önemli bir adım attı. Marka değerini korumak adına attıgı bu adımlar ne kadar başarılı olur? onu hepimize zaman göstericek. Fakat bizce, bu atılan adımlar oldukça zekice ve özgürlük kavramını bir tık daha yukarıya çeken, başarılı adımlar olarak nitelendirilebilir. Sözkonusu uygulamayı en yakın zamanda ülkemizde görmeyi bizde heyecanla bekliyoruz.
Instagram'da En Sık Karşılaşılan Hatalar Ve Çözümleri Günün büyük bir kısmı Instagram sayfalarında geçiyor, bilgi ve haber paylaşımı, eğlenceli ve…
Instagram Fenomenlerinin Kullandığı Vazgeçilmez Uygulamalar Instagram’da her gün milyonlarca fotoğraf ve video paylaşılıyor, bazı fotoğraflar sıradan özellikleri ile ilgi çekmiyor…
İnstagram’da Butik Sahibi Olmak -Dijital Pazarın Sosyal Ağı!- Son yıllarda instagram üzerinde açılan butiklerin sayısı hızla artıyor. Açılan butik hesapları…
Sosyal Medya Pazarlamanızda Daha Çok Kazanmanızı Sağlayacak Detaylar Dijital medya pazarlaması günümüzde daha etkin bir rol almaya başlıyor, hedef kitleye daha…
İnstagram Reklamlarından Daha Fazla Dönüt Almak Ne Yapmalı? Dijital pazarlama markaların artık en çok konuştuğu ve üzerinde durduğu konulardan biri…
İnstagram Arama Geçmişi Silme Günümüzün en çok kullanılan dijital sosyal platformlarından biri olan instagram’da arama geçmişi kayıtları düzenli olarak tutuluyor.…