Youtube Ve Facebook İçin Ceza Gözdağları

Sosyal medya artık sadece site sahiplerinin yada markaların degil hükümetlerin de mercek odagında bulunuyor. Dünya genelinde, hemen hemen her hükümet sosyal medyanın öneminin bilincinde. Çağımızın en büyük haberleşme aglarından biri olan sosyal medya, amacı dışında kullanıma da oldukça müsait ve bu durum kimi zaman ciddi tehlikeler arzedecek durumlar oluşturabiliyor. Geçmişte bu tip vakalardan alınan dersler sonucunda, hükümetler ve güvenlik birimleri de gözlerini sosyal medya sitelerine çevirmiş durumda ve artık herşey hiç olmadıgı kadar hassas olacak diyebiliriz.

Son yıllarda artan hem sanal suç sayısı, hemde dünya genelinde gerçekleşen terör olayları sonucunda yapılan araştırmalar, bu tip durumlar için sosyal medyanın önemini ortaya koymuştur. Dogrudan dogruya ilişkisi olmasa bile, toplumların haberleşme ve haber alma kriterlerinin büyük ölçüde sosyal medyaya dayalı olması ve gene yapılan araştırmalar sonucunda, bireylerin sosyal medyadan psikolojik olarak etkilenme katsayısı göz önünde bulunduruldugunda, hükümetlerin bu konuya ne kadar hassas yaklaşması gerektiğini ortaya koymuştur. Sosyal medya dogru kullanıldıgında insanlıga çok büyük hizmetler ve yardımlar sunabilmekte, özellikle yardımlaşma, haberleşme, bilgilendirme gibi alanlarda yapabilecekleri mucizeler niteliginde olabilmektedir. Geçmişte bu durum sayısız kez yaşanmış hatta neredeyse “acaba eskiden bunlar olmadan insanlar ne yapıyordu?” gibi sorular bile akıllara gelmişti. Sosyal medya, haberleşme özelligi sayesinde gerektiginde gazeteci, gerektiğinde doktor, gerektiğinde yardım kurumları işlevi gibi dahi kullanılabilmektedir. Bütün bu güzel vasıfların ve imkanların altında, ulaşabildiği kitle ve haber iletme hızı oldugu söylenebilir fakat bu imkanlar kötüye kullanıldıgında, ki bu duruma da oldukça müsaitdir ortaya çok kötü sonuçlar çıkabilicegi de ayrı bir gerçek. Nedir bu kötü kullanma? derseniz, ilk akla gelen ve en tehlikelerinden biri olan propangada diyebiliriz ve işte hükümetlerin tavrıda tam bu noktada ortaya çıkıyor.

Sosyal medyada propaganda çok büyük bir internet ve insanlık suçudur. Zira dünya üzerinde milyarca sosyal medya kullanıcısı bulunuyor ve propagandalar psikoloji bozmada çok etkilidir. Özellikle genç bireyler propagandalardan etkilenmeye ve yanlış kavramlara sürüklenmeye çok müsaitdir. Propagandalar, tabiatları geregi tehditde içerir. Yani burada propaganda kavramının iyi anlaşılması gerekiyor. Propagandalar size fikir sunmaz yada ufkunuzu açmaz. Tam tersi düşüncelerinizi kilitler ve size sadece seçenekler sunar, ki bu seçeneklerden bir tanesi mutlaka tehdit içerir. Bu şekilde düşüncelerinizi sınırlayıp, fikirlerinizin korku ile dolmasını sağlar. İşte tam bu yüzden insanlık tarihi boyunca propaganda en etkili ve en tehlikeli beyin yıkama yöntemi olmuştur.

Sosyal Medya Ve Propaganda Suçları

Yakın zamanda, “sosyal medya propaganda amaçlı kullanılıyor” iddiaları, en başta YouTube olmak üzere bir çok sitenin başını ağrıtmıştı. Bu durumdan en çok etkilenen YouTube çok ciddi miktarda kar markajını düşürmüş ve marka değerini toparlamak için bir hayli çaba sarfetmesi gerekmişti. Dünya genelinde yaşanan terör olaylarına karşılık, propaganda konusunda çok daha hassas olmaya ve terörle mücadele etkin rol oynama kararı veren YouTube ile Facebook, Twitter gibi sitelerde yapılarında değişikliklere gitmişler ve yapılarının çok daha kontrollü olması yönünde adımlar atmışlardır. Ne var ki bu çabalar sadece tavır almak ile alakalı kalmayıp, aynı zamanda hükümetler tarafından yaptırımlar sonucunda bir gereklilik halini de almıştır. Çünkü artık hükümetler tarafından, sosyal medya içerisinde her hangi bir propaganda yada aşırı içerik söz konusunu oldugunda, yayıncı siteye astrononomik meblağlarda para cezaları kesilecegi duyuruldu. Özellikle Almanya Federal Meclisi, nefret suçu propaganda vs. içeren paylaşımları 24 saat içerisinde silmeyen sosyal medya sitelerine 50 milyon euroya kadar para cezası verilmesini öngören yasayı geçtiğimiz günlerde onayladı. Aynı şekilde İngiltere’de sosyal medya sitelerine bu tarz içerikler için yogun baskı yapan ülkelerin başını çekmekte. Ülkemizde de, durum çok farklı sayılmaz. Yani bu tarz propaganda, nefret suçları, hakaret vs gibi suçlar, sanal suçlar kapsamında değerlendirilip, siber suç birimlerinin denetiminde.

Hem dünya genelinde hem ülkemizde, daha güvenli daha temiz bir internet ve sosyal hayat herkesin temennisi ve hükümetlerin de bunu sağlamak için aldıkları sıkı tedbirler, sosyal medya siteleri tarafından da karşılık bulmuş ve daha güvenli bir çevrimiçi sistem için, sözkonusu siteler tarafından her geçen gün yeni güncellemeler duyurularak hayata geçirilmektedir.