Sayfa İçeriği
YouTube Dünyanın en önde giden video barındırma sitesidir. Yasaklı olan ülkeler haricinde dünya genelinde, yani global olarak her ülkenin de ayrı ayrı, en çok ziyaret edilen beş sitesi içerinde mutlaka yer edinmiştir. YouTube’ın bu başarısının altında, daha dogrusu ülke bazında ayrı ayrı başarı kazanmasının altında yatan nedenler nelerdir? diye bir düşünürsek, muhtemelen populatilesi, teknik başarı içerik zenginliği ve ülke bazlı ayrı ayrı yapısı cevabını verebiliriz. Yani İngiltere’de YouTube izlemek ile, Türkiye’de YouTube’ı kullanmak aynımıdır ? bu soruya hem evet, hem hayır diyebiliriz. Pekala YouTube’ın durumu ne alemde? nereye gidiyor ? özellikle YouTube’ın dünya genelinde bir kazanç kapısı oldugunu düşünürsek, Türkiye bu işin neresinde? .. Bu yazımızda bu sorulara cevap aramaya çalışacagız.
Türkiye, dünya genelinde YouTube’ı en çok kullanan ülkeler arasında oldugu, istatistiklerce kanıtlanmıştır. Gerçekten çevrenize baktıgınızda her yaş grubundan, her meslekten, her egitim seviyesinden ayrı ayrı bireylerden, hemen herkesin mutlaka birer YouTube kullanıcısı oldugunu gözlemlemişsinizdir. İstatistiklere göre Türkiye’de her üç kişiden biri aktif olarak, yani sürekli halde YouTube sitesini hergün olmak üzere mutlaka kullanmaktadır. YouTube global bir yapıdır. Yani sahip oldugu tüm içerik dünya genelinde aktif olarak yayınlanır. Örneğin, Edirne’den dilerseniz Londra ile ilgili bilgi veren bir video çekebilirsiniz ve Singapur’daki bir izleyicide bu videoyu izleyebilir. Bununla birlikte YouTube’ın ülkeler bazında ayrı bir logaritmasıda bulunur. Yani esas amaç itibariyle, size, ulaşmak istediğiniz içerigi en pratik ve dogru şekilde vermeye çalışır. Mesela, biz Londra hakkında bilgi edinmek istersek, muhtemelen bize Londra’daki çekilen videodan ziyade, gene örnegimizdeki Edirne’de çekilen videoyu göstericektir. Neden ? çünkü YouTube belirttiğimiz gibi global olmasının yanı sıra, yani tüm dünyanın kapılarını açık bırakmakla birlikte ülkesel bazlı ayrı bir logaritmaya öncelik verir. Bize Edirne’deki videoyu göstericektir çünkü bunun bize daha yakın ve aradıgımız içerik oldugunu düşünecektir. Bu bir dezavantajmı yoksa avantajmıdır ? diye bir soru akla gelebilir.
Bu sorunun cevabı amaca göre değişir. Aradıgımız içerige ulaşmak adına avantaj oldugu gibi, belkide Edirne’deki Londra videosunun ulaştırılmak istenen kitle, Türkiye degilde İngiltere olsaydı dezavantaja dönüşebilir. Ne varki, YouTube bu konuda oldukça esnek bir yapı oluşturmuş ve amaç ne olursa olsun sonuca ulaşmayı olabildiğince mümkün kılabilmeyi, daha ötesi bunu olabildiğince pratik şekilde ulaştırmayı nihai hedefleri arasında belirlemiştir. Bütün bu bilgilendirmelerimizin amacı, YouTube kullanımının evet ülkesel bazlı değişiklik göstermesinin yanı sıra, dünyanın herhangi bir yerinden yapılan içerigin, dünyanın geneline açmanın gayet mümkün oldugudur. Pekala bu güzel durumdan Türkiye yeterince faydalanıyormu? kullanım alanı dışında, Türkiye olarak YouTube’da varmıyız ? Türkiye olarak YouTubedan yeterince faydalanıyormuyuz?.. bütün bu soruların cevaplarını yazımızın devamında bulabiliceksiniz, fakat biz en baştan alalım.
YouTuber’lık Kavramı
YouTuber’lık diye bir kavram, muhtemelen son bir kaç senedir, internet ile alakalı olan hemen herkesin bir şekilde duydugu, hemen herkesin aşina oldugu, kimilerinin ise aşina olmaktan öte artık meslek haline getirdiği bir kavram halinde. YouTube bildiğiniz üzere, her ne kadar son zamanlarda ücret karşılıgı kendi içeriklerini oluşturan kurum ve sanatçılarla anlaşıp, mevcut yapısının bir adım önüne geçecek hamleler yapsa bile, standart ve daima geçerli olacak temel yapısı olarak, içeriklerini gene YouTube’ı kullanan kullanıcıların kendi oluşturdugu videolardan alan bir sisteme sahiptir. Yani YouTube’da gördüğünüz videoların çogu, “bazıları profosyonel gibi gözükse bile” özünde, sizin gibi YouTube’ı kullanan kullanıcıların kendi ürünleridir. Ve bu şekilde videolar üretip, bunlardan, daha dogrusu bu videolardan kazanç elde eden kişilere halk tabiri olarak YouTuber diyoruz.
Dünya genelinde yapılan istatistiklere göre küçüklü büyüklü olmak üzere altıda bir gibi bir oranla YouTuber bulunmaktadır. Yani dünya üzerinde, genel olarak bakarsak, her altı kişiden birinin YouTube üzerinde para kazandıgını belirtebiliriz. Ki bu istatistiklerde altını çizmek istediğimiz nokta, YouTube kanalı olan bütün bireylerin degil, YouTube’dan gelir elde edenlerin istatistigi oldugudur. Yani YouTube kanalı olanların sayısı çok daha fazla. Bu açıdan bakıldıgında YouTube’ın dünyanın en büyük finans işletmecilerinden biri oldugu sonucu çıkabilir gibi, ki YouTube’ın baglı oldugu ana şirketin Google oldugunu düşünürsek, bu sonuç çok şaşırtıcı olmaz. Hemen her ülkede hemen her nitelikte, branşta, egitim grubunda bireylerin artık birer YouTube kanalı oldugu aşikar. Bu durum ülkemizde de böylemi? nispeten evet diyebiliriz. Zira amaç para kazanmak olmasa bile, sosyalligin tanımının günümüz dünyasında evrildiği noktaya bakacak olursak, hemen herkesin sosyal medya hesapları denilince, akla Facebook, Twitter, Instagram gibi hesapların yanı sıra, YouTube kanalının da oldugu akla gelmektedir. Kimileri bu işe hobi amaçlı, amatör olarak girişirken, kimileri ise bu durumu meslek haline getirmiş, aylık düzenli olarak gelir elde etmektedir. Sözün özü, özetle belirtmek gerekirse, evet Türkiye’den de bu işten para kazananlar mevcut, dolayısıyla Türkiye’de de YouTuber’lar vardır.
Dünyadaki YouTuber’lar ile ülkemizdeki YouTuber’lar arasında fark varmıdır? diye bir aklımıza bir soru işareti gelirse, cevap olarak hem evet, hemde hayır diyebiliriz. Evet, çünkü şayet bilinçli bir yabancı dil kullanılmıyorsa, içerikler türkçe olacak ve sadece Türkiye başta olmak üzere, türkçe bilen yada kullanan kullanıcılara hitap edicektir. Bu bir dezavantaj sayılırmı ? kısmen diyebiliriz.. Fakat global olarak kısıtlayıcı olsa bile, hedef kitle sınırlı oldugundan dolayı büyümek daha kolay olacaktır. Lakin Türkiye’de bu işi hedefleyenlerin sayısı hızla arttıgından dolayı (bu konuya gelecegiz), bunun bile çok kolay olmadıgını hatırlatalım. Öte yandan fark konusunda, bir yandanda “hayır fark yoktur.” diyebiliriz. Çünkü; prensipler aynıdır, Mekanizma aynıdır, algoritma aynıdır, kullanıdıgınız platforum ve gelir hesaplarınız aynıdır. New york’ta bir YouTuber nasıl para kazanıyorsa, Sinop’daki bir YouTuber’da aynı şekilde para kazanır. Bütün bu farklar ve eşitlikler bir yana, bildiğiniz gibi YouTube’da dialog içermeyen videolarda vardır, egitim videoları yada müzik videoları gibi. Bunlar arasındaki fark dogal olarak azdır. Zira global hatta klasik şeklinde tabir edecegimiz içerikler içerirler. Yani fark unsuru bu tip videolar için nispeten aynı değildir.
Tüketimden Üretime YouTube
Türkiye’de YouTube çok çeşitli amaçlarla kullanılır. En basitinden müzik dinlemek, vakit geçirmek, bilgi edinmek gibi ugraşlardan, eğitim programı tamamlamaktan, kendi sanal tv oluşturmanıza kadar çeşitli şekillerde kullanımlar mevcuttur. Fakat bu kullanımlar, takdir edeceginiz gibi tüketim amaçlı kullanımlardır. Şayet üretim amaçlı kullanım sözkonusu ise, işin içine hayalgücünüz, yeteneginiz ve video çekme imkanlarınız, son olarakta artık olmazsa olmaz bir nokta olan, video montaj bilginiz devreye girer. Bu iş bu kadar zormu? diye sorarsanız cevabı görecelidir. Ne videosu çekmek istediğinize göre degişir. Neticede takdir edersiniz ki kedinizin videosunu çekmek ile, 4k parkour videosu çekmek arasında toroslar kadar fark bulunur
Durumlar bu şekildeyken, tüm dünyada belirttiğimiz gibi çok yüksek oranda tüketim ve üretim anlamında bir YouTube aktivitesi mevcutken, bunun ülkemizdeki yansıması ise her geçen zaman içerisinden gitgide artmaktadır. Özellikle bu oranın artması YouTube’dan para kazanma olayının bilinirliğiyle dogru orantılı olarak ivme kazanmıştır desek yanlış bir tanımlama yapmış olmayız. Zra eskiden de (birkaç sene önce) bu olay vardı. Fakat bilen kitle, daha çok interneti ve internet gelişmelerini yogun şekilde takip eden sayılı bir kitleden ibaretti. O günden bugüne devam eden aynı kitle olmasına karşılık, YouTube İş Ortagı Programı’nın bilinirliği arttıkça, tabii ki talepde paralel olarak arttı. Hatta geçtiğimiz zamanlarda, İŞKUR’un resmi olarak YouTube egitiminin verecegini bile açıklaması, ülke olarak YouTube’a olan artıştaki talebin derecesini dogrular nitelikte.
Türkiye’de YouTuber olmak adına artan taleple birlikte, sayısız rehber niteliginde makale, video gibi materyaller mevcut olsada, işin en önemli noktasının bu içeriklerden sağlayacagınız bilginin yanında, tecrübe oldugunu belirtelim. Ülkemizde her gün YouTube’ı normal kullanımdan öte, bu işi kariyer amaçlı yapmak isteyenlerin sayısı arttıkça, rekabet ortamının da gelişmesi bir yana, bu amaca sahip olanların bir kısmı başarılı olurken, bir kısmı ise daha yolun başındayken vazgeçmektedir. Elbetteki hiçbir şey imkansız degil. Fakat bir kere daha bu yolun oldukça meşakatlı oldugunun bilincinde olmak gerekiyor.
Türkiye’de Youtube
Türkiye’de de tüm dünya genelinde oldugu gibi, hemen hemen her nitelik ve çeşitte YouTube girişimcisi bulunmakta ve bunların sayısı her geçen gün artmaktadır. Dünya sıralamasında YouTube kullanımındaki yerimiz düşünüldüğünde, bu durum şaşırtıcı olmasa gerek. Belirttiğimiz gibi tecrübe, rekabet gibi etkenlerden dolayı tabiri caizse, Türkiye’nin YouTube girişimciligi konusundaki tecrübeleri acemilik dönemini atlattıgını söyleyebiliriz. Zira her geçen gün, dünya standartlarında içerikler ülkemizde de yayınlanmakta ve ilgi görmektedir.
Türkiye’de YouTube kullanımına paralel olarak üretimin artması, YouTube tarafından da degerlendirilmekte, ülkemize verdikleri önem gitgide artmaktadır. Yani akıllardaki en büyük soru işaretleri olan; YouTubedan para kazanabilirmiyim ? Geçimimi bu yolla sağlayabilirmiyim ? Bende iyi bir içerik üreticisi olabilirmiyim ? Yaptıgım içerikler hak ettiği değeri görürmü ? gibi örneklerin cevapları, büyük oranla “evet” diyebiliriz. Türkiye’den bütün bu önergeleri yerine getirmek mümkün, hatta hali hazırdada bu önergeler hayata geçirilmiş durumda ve git gide yükselmekte.
Ülkemizde sadece bireylerin şahıs olarak açtıgı YouTube kanalların yanında, artık hemen hemen her kurumun, şirketin birer YouTube kanalı mevcut halde bulunmaktadır. ne varki YouTube’ın genele hitap etme avantajları nedeniyle bu kanalları amaçaları dogrultusunda aslında tamamen YouTuber kavramı içerisinde nitelendiremeyiz. Kimisi reklam, kimisi tanıtım, kimisi bilgi verme amaçlı olan içerikler de, sözkonusu kanallar tarafından yayınlanmaktadır. Yani YouTube sadece kullanım olarak degil üretim anlamındada hemen hemen her şekil ve renkte kullanılmaktadır. Bu çeşitlilik o kadar geniş yelpazede yer alır ki, bugün veterinere götürülen kediden, Volkswagen’in yeni model arabalarına kadar aklınıza gelebilicek her içerik bizzat içerik üreticisinin kendi ürettigi içerikler olarak, YouTube Türkiye içinde yerini almıştır.YouTube, daha dogrusu Google’ın Türkiye’de (İstanbul-Levent bölgesinde) bir temsilci ofiside bulunmakta, bunun yanında Türkiye’de, YouTube’ın bizzat kendi düzenlediği etkinlikler de gerçekleşmektedir. Bu etkinlikler, genellikle “Türkiye’de YouTube” ve YouTuber’ların daha dogrusu içerik oluşturucuların kalite standartlarını yükseltme, bilgi paylaşımı ve son gelişmelerle ilgili düzenlenen konferanslar şeklindedir.
YouTube, yazının genelinde anlatmaya çalıştıgımız üzere, hem bizzat YouTube’ın kendisi, hemde ülkemizdeki YouTube girişimcileri tarafından ciddi şekilde, ilgi anlamında yükselişte dersek yanlış bir tanımlama yapmış olmayız. Zira son gelişmeler, artan talepler, üretilen içeriklerin kalitesinin yükselmesi, dünya genelinde YouTube’ın attıgı adımlara neredeyse paralel bir ayak uydurma girişimleri, bu duruma kanıt niteliğinde gelişmelerdir. Zaman içerisinde YouTube ve ülkemiz adına nelerin gelişeceginizi hep birlikte görecegiz fakat, görünen durum YouTube girişimciligine dair istatistik ibresinin, gitgide yukarı çıktıgı şeklindedir.
Leave A Comment