Sosyal Medyada YouTube’ı Kullanma Teknikleri

Sosyal medya denilince akla gelen ilk isimlerden biri YouTube. Artık YouTube kanalı olmayan neredeyse kalmadı gibi. Hemen hemen her gün yeni yeni içerik üreticileri sahneye çıkıyor, gerek hobi gerekse gelir amaçlı olarak bu platformları kullanıyorlar. YouTube ise bu konuda öncü olmasının yanı sıra, hemen hemen bütün sosyal medya platformlarıyla dost ve uyum içinde çalışma prensibini, her geçen gün geliştiriyor. Bu yazımızda sosyal medya ağları ve YouTube platformları arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkinin, merkez noktamız olan YouTube kanalımız için en elverişli şekilde nasıl kullanırız onu açıklamaya çalışacagız.

Empatiye Önem Verin

Öncelikle igneyi başkasına, çulvaldızı kendine batır eski sözümüzden yola çıkalım. Yani ilk etapta YouTube kanalımızı yükseltmek istiyorsak, kanalımızı yükseltmeye değer kategorilerilerimiz arasına sokmalıyız. İyi bir YouTube kanalı nasıl olmalı? sorusu aslında bu yazımızın ana konusu degil. O apayrı başka ve oldukça uzun bir konu. Çünkü iyi bir YouTube kanalına sahip olmanın bir çok değişken etkeni ve kıstası var. Bu kapsamda, bütün o gereklilikleri yerine getirdiğinizi düşünüyor, bütün o zorlu süreçlerden geçtiğinizi, kanalızını belli bir hedef kitlesine ulaştırdıgınızı varsayıyor, sadece bu hedef kitlesindeki birey sayısını, diger platformları kullanarak nasıl dahada yükseltebiliceginiz üzerinde duruyoruz.

YouTubeyi seviyoruz, oda bizi seviyor. Bunu gün geçtikçe yükselen abone sayımızdan, herhangi bir kural ihlali sonucunda videomuzun kaldırılmamasından, kanalımızın inceleme kısmına baktıgımızda, gelen izlenmelerinin çogunun önerilerden geldiğini, yani YouTube’ın bizi önerdiği sonucundan anlayabiliyoruz. Buraya kadar tamam. Hatta iyice heveslenip video üzerine video atıyorsunuz, sadık takipçileriniz de sürekli bunları izliyor, yorum yapıyor hatta sizden cevap bekliyorlar. Yani kitlenizle artık bir aile konumuna bile geldiniz. Buda hoş ve tamam diyebilicegimiz bir durum. Fakat bir nokta var, ne yaparsanız yapın belli bir seviyenin üstüne adeta yasaklanmışsınız gibi bir türlü çıkamıyorsunuz. Mesela diyelim ki 900-1000 arası bir takipçiniz var, her ne yaparsanız bir türlü 1000 sayısını geçemiyorsunuz. İşte bu noktada artık farklı adımlar atmanızın zamanı gelmiş demektir. Bu adımlar arasında onlarca seçeneğiniz var. Reklam vermek, 1000 aboneyi neden geçemiyorum diye veryansın videoları çekmek, eşinizi, dostunuzu, akrabanızı zorla abone yaptırmak vs vs.. bu liste uzarda gider. Bunun yerine biz size daha farklı alternatifler de sunmak istiyoruz.

YouTube bir sosyal medya ağı. Tamam fakat YouTube vidolarına hiç YouTube dışında da sıkça rastladıgınızı farkettinizmi ? haberlerden, arkadaşlarınızın sosyal medya hesaplarına, magazin sayfalarından iddia oran bültenlerine kadar hemen her yerde, siz farkında bile olmadan YouTube videoları bir şekilde karşınıza çıkıyor olabilir ki çıkıyordurda. Aslında bu bir algı yönlendirme yolu degil. Bilinçsiz, istemdışı yada durum geregi yapılan örnekleri de sayıca çok olsa da, bir çogu bilinçli olarak yapılan eylemler. Şimdi farkında muhtemelen olmadıgınız bir alışkanlıgınızı daha belirtelim. Başka bir platformda izlediğiniz videoyu izlerken yada izledikten sonra, videonun sağ alt köşesindeki YouTube sitesinde izle seçenegini ne kadar sıklıkla tıkladıgınızı farkettinizmi ? Bu refleks belkide benzer içeriklere ulaşma çabanızdan yada kim yayınlamış acaba bunu? gibilerinden bir yaklaşmayla gerçekleşmiş olabilir. Emin olun bunu yapan sadece siz değilsiniz.

Sınırları Aşın

YouTube izlenmelerinin yüzde kırk gibi bir oranı, resmi YouTube istatistiklerine göre YouTube dışından gelmektedir. İşte sadece bu bilgi bile YouTube’ı, YouTube dışında da kullanmanın ne kadar önem taşıdıgı hakkında bir fikir verir sanıyoruz. Bizim açıklamalarımız ise, bu durumu en verimli ve size, en dogru şekilde geri dönüşüm verebilicek şekilde uygulamanın yollarını anlatma amacını taşıyor. Bu noktada aklınıza şöyle bir soru gelebilir. Ben YouTube dışındaki videoları, genellikle başkalarının platformlarında izliyorum. Ne yapayım? başkasına videomu paylaş diye ricamı edeyim? Hayır, tabiki böyle yapmayın. Aslında yapın ama üstelemeyin. Daha dogrusu, buradaki net durumu, genellikle izlediğiniz YouTube videolarındaki YouTuberların, videolarının sonunda videomu begendiyseniz lütfen paylaşın ricaları net olarak açıklayacaktır. Yani sizinde yapabiliceginiz kısmen bundan ibaret.

İlk adımıda bu şekilde birazcık açıklamış oluyoruz gibi. Evet, mutlaka videolarınızın paylaşılmasına teşvikte bulunun. Bunu rica minnet yapamayacagınıza göre, yapabiliceginiz en dogru adım, elinizden gelen paylaşılmaya deger olabilicek en iyi içerikleri üretmenizdir. İşin bu noktasında ki temelde burada yatar. Fakat bu temeli zenginleştirebiliriz. Ve biz ekstra bir efor sarfetmeden videolarımızın paylaşılabilmesini sağlayabiliriz. Nasıl yapabiliriz bunu? tabiki videolarımıza bazı küçük püf noktaları yerleştirerek. Videolarınızın içeriğine göre bu yazdıklarımız göreceli hale gelebilir. O yüzden biz genel örnekler üzerinden açıklamaya çalışacagız. Kendi YouTube kanalınıza uyarlaması artık size ve hayalgücünüze kalmış bir durum.

İçeriğiniz her ne olursa olsun, sosyal medyada paylaşılması üzerine gizli bir amacı taşıyan videolar bu kanalınıza ivme kazandırması açısından iyi bir başlangıç olabilir. Peki bunu nasıl yapacagız? Şöyle; Özellikle güzel olan, ilgi çeken, komik olan herşey paylaşılabilir. Fakat biz bu paylaşılabilme oranını yükseltmek için, bu videolarımıza yada gizli ajan videomuza bir takım etkenler katabiliriz. Mesela, insanlar bilgi edinmeyi ve paylaşmayı severler. Bilgi taşıyan bir içerik gördüklerinde, bunu başkalarınında aynı bilgiden faydalanması adına paylaşma refleksine sahiptirler. İşte bu noktayı kullanabiliriz mesela. Tabi ki burada dozajı çok iyi ayarlamamız gerekiyor ki, videomuz yapmacık olmasın. Şimdi burada durum bu şekildeyse, neden her bilgi videosu paylaşılmıyor? diye sorabilirsiniz ki, çok iyi bir soru. Şu şekilde yanıtlayalım. Birincisi; her bilginin gerekli oldugu yer ve zaman vardır. Lozan antlaşmasının ne zaman imzalandıgıda bir bilgidir, bu seneki seçimleri kimin kazandıgıda bir bilgidir. İkisininde yeri ve önemi ayrıdır. Eger siz seçim günü, Lozan antlaşması videonuzun paylaşılmasını bekliyorsanız, bu iyimserliğinizi takdir etmekle birlikte, üzülerek söylemek isterizki bu beklentiniz sonuçsuz kalacaktır. Fakat aynı gün seçim ile ilgili bir yorumunuzu içeren bir video, beklentinizden fazlasını elde etmenizi sağlayabilir. Bahsettiğimiz bu bilgi kıstası, videonun tamamında yada salt bilgi amaçlı olmayabilir. Pekala zaten güzel oldugunu tahmin ettiğimiz içerikleriniz arasında bilgi yada fikir kırıntıları serpiştilirmiş olması bile, aynı amaca hizmet eder ve aynı işlevi görebilir. Yeter ki önemli olan, içeriklerinizin paylaşılabilir deger taşıması kriterini karşılayabiliyor olsun. Kalanı emin olun ki, kendiliğinden gelişecektir. Paylaşmak istediğiniz bilgilerin, fikirlerin niteliği ve niceliği, birikiminiz ve sınırlarınız dogrultusunda tamamen sizin tercihiniz. Fakat bunun birde kötü ve dileriz hiç denk gelmeyeceginiz dikkat edilmesi gereken bir tarafı var ki, bu tarz bir adım atmadan kesinlikle dikkat etmeniz gerekir. Paylaşılması amacını taşıdıgınız bilgi, taraflı olabilir ama asla ve asla yanlış olmamalıdır. Zira insanlar bilgi paylaşımına istekli oldugu kadar, eleştiriyede çok meraklıdır ve paylaşımda bulundugunuz yanlış bir bilgi, size beklediğiniz ilgiye ulaştırabilir ama zıt ve olumsuz şekilde. Bu durum da kanalınız ve YouTube başarınız için hiç iyi olmaz. O kadarki videoyu silseniz bile, çamur at izi kalsın mantıgında, mutlaka size aşina olanlar için olumsuz bi izlenim olarak kalacaktır. O açıdan hangi içerik üzerine olursa olsun şaşmamamız gereken tek olgu, paylaştıgımız bilginin sadece size göre degil, net şekilde dogru olması gerektiğidir.

Bu örnek üzerinden yola çıkarsak, konunun bilgisel kısmını kısmen açıkladıgımızı düşünüyoruz. Güncel olan, yararlı olan, farkındalık yaratan, yenilikçi olan her fikir ve bilgi, dikkat çeker. Özellikle sosyal medya bu durumlara çok meraklıdır. Yapacagınız en ufak farkındalıgın bile ne kadar geniş kitlelere ulaşabilicegini tahmin bile edemeyebilirsiniz.

Paylaşın. Heryerde.

Bu paylaşım konusu, aslında sadece paylaşılabilirlik anlamında bir paylaşım olarak ele alınması yanlış olmasa da, eksik olur. Şöyle ki; sizde kendi içeriklerinizi kendi sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilir, hatta paylaşmalısınız da. Bildiğiniz üzere, sosyal medyanın ucu bucagı yok. Belli bir standartı korumak kaydıyla içeriklerinizin tamamını yada bir kısmını farklı sosyal medya hesaplarında paylaşmak, size pozitif olarak geri dönecektir. Bu konuda artık çogu sosyal platformun videoyu desteklediğini de varsayarsak, seçenekleriniz de hiçte az degil. Çogu zaman Instagram videolarında ne kadar vakit harcadıgınızı bir düşünün. Bu videolar kısa ama etkilidir. Ve hatta çogunlukla çogu kişinin farkında olmadıgı ufak bir noktayı da not olarak belirtelim. Çogu Instagram videosunun üzerinde, YouTube kanalının linki de bulunur. İşte bu çok dogru ve etkili bir adımdır. Kendiniz de uygulamaktan çekinmeyin. Unutmayın ki kısa videolar bir nevi ön izlenimdir. Videolarınızı takip etmek isteyenler için sizi tanıtma misyonunu üstlenirler.

Ayrıca tek bir sosyal medya ağına önem verip, digerlerini önemsememezlik yapmayın. Hatta bu konuda strateji belirlemek sizin için oldukça faydalı olabilir. Örnek vermek istersek, herşeyin bir yeri zamanı vardır özdeyişinden yola çıkarak, komik videolarınızı Twitter’da, estetik olarak güzel videolarınızı ise Instagram’da paylaşmak, iyi bir strateji ve mantıklıdır mesela. Sizde, kendi içeriklerinize göre böyle stratejiler geliştirip, sosyal medyanın size sundugu olanakları sonuna kadar zorlamaktan hiç çekinmeyin. Bütün bunlara ek olarak bir sosyal medya hesabında paylaştıgınız içeriği, bir başkasında paylaşamazsınız diye bir kaide yok. İsterseniz aynı videoyu bütün hesaplarınızda aynı anda paylaşabilirsiniz. Fakat bu konuda ne kadar dengeli davranırsanız, o kadar sizin avantajınıza olur. Ve dengeli davranışlar, özenli davrandıgınız anlamına gelir. Bu açıdan ufak bir tüyoyu da verelim. YouTube hesabınızda, şayet Instagram hesabınızı da paylaşmışsanız, sizi seven bir birey sizi Instagram’dan da takip edecektir. Ve sizi bütün platformlardan takip eden bir birey, aynı anda bütün platformlarda aynı içeriği görmesi, biraz can sıkıcı olabilir. Yapmayın demiyoruz ama yaparken mutlaka üzerine bir daha ekleyin. Bu bir daha ekleyin terimini, sözkonusu içeriği bir adım daha zenginleştirin anlamında belirttik. Gene örnekleme yolundan çıkarsak, YouTube’da paylaştıgınız bir videoyu Instagram’da da paylaştıgınızı varsayalım. Ne ekleyebiliriz? Videodan güzel bir kare olabilir mesela. Böylece, kullanıcı sizi YouTube’da izlediğinden bir adım daha fazlasını görmüş olacak ve bir farkındalık yaşayacaktır.

Bu verdiğimiz açıklamalar, tamamen size yol gösterebilme, rehber olabilme ve ufkunuzu artırmaya yönelik örnek açıklamalardır. Birebir aynısını uygulamak adına bir kısıtlamanız olmasa bile, size tavsiye olarak bununla kalmayıp geliştirmenizin çok daha çekici bir durum oluşturacagını belirtmek isteriz. Bu konuda şu cümleyi bilinçaltına yerleştirmek daima size yardımcı olacaktır. Siz sadece YouTube’dan, YouTube içeriklerine ulaşmadıgınız gibi, sizede sadece YouTube’dan ulaşılmayabilir. Bu açıdan ne kadar çok ve farklı noktada olursanız o kadar ulaşılabilme şansınız artar.