Sayfa İçeriği
Sosyal medyayı çekici hale getiren en önemli unsurlardan biri multimedya seçeneği olsa gerek. Düz yazı tabiki bilgi edinme adına ilk adım olarak insanların ilk başvuru kaynagı olsa bile, resim/fotograf gibi görsel ürünlerin, bazen yüzlerce kelimenin anlatamadıgı kavramları tek bir karenin içine sığdırabilme yetisi, görsel olarak birşeyi hayalgücünden öte somut halde görebilme isteği gibi etkenler sosyal medyada multi medyanın gerekliligini ortaya çıkarmıştır. Günümüzde sosyal medya ağlarının hemen hemen hepsi multimedya destegi vermekle birlikte, önceliğini yazı olarak degil resim/fotograf olarak belirleyen sosyal medya uygulamaları zaman içinde ortaya çıkmış, gelişmiş ve her geçen gün aralarına yenileri eklenmektedir. Fakat bunlar arasında yazımızda detaylı inceleyecegimiz bir tanesi var ki, bireyin sosyal medya hesapları denilinice ilk akla gelenler arasında mutlaka yerini alır. Evet Günümünüzün en büyük sosyal medya görsellik ağırlıklı uygulaması Instagram’dan bahsediyoruz.
Sosyal Medyanın Gözleri: Instagram
Bu görsel akım aslında profil fotograflarındanmı doğdu ? ilk kim ön plana çıkardı? gibi sorular tartışılır ve birazda belirsizdir. Neticede sosyal medya fikir üzerinden ortaya çıkmış bir kavramdır ve fikirlerin sınırları yoktur. İlk sosyal medya platformları, sadece yazıyı ön plana çıkarmalarının yanı sıra multi medyanın gelişmesinde şüphesiz internet teknolojilerinin ve internet hızının artmasındaki payı oldukça büyüktür. Artık günümüzde Linkedin gibi iş agırlıklı portallardan, alakası dahi olmayan Swarm uygulamasına kadar hemen her alanda yazı ve resimin birlikte kullanılmadıgı alan yok. Özellikle ön izleme niteliğindeki yazıyı destekleyen bir görsel olmadıgı takdirde, o içeriğin eksik yada sorunlu, güven vermeyen bir içerik oldugu refleksimiz dahi gelişmiştir. Bütün bunların yanı sıra sadece internet degil çok büyük bir ivmeyle gelişen bir başka teknoloji olan fotograf ve video teknolojisininde bu internet gelişmelerine paralel olarak ilerlemesi, bu iki platformun olabilidiğince esnek ve pratik olarak bir arada kullanılmasına olanak sağlamıştır. Artık bir sosyal medya hesabına sahip olmamız dakikalar alırken, eskisi gibi dijital olmayan makinelerimizle çektiğimiz ve kendi imkanlarımızla degil fotografçıya gidip çektiğimiz resimleri fotografçıdan çıktı aldıgımız günlerden, sadece cep telefonumuzla yüksek çözünürlüklü fotograflar çekebilmemiz ve sosyal medya hesabımıza yüklememiz, bazen saniyelere indirgenecek şekilde gelişmiş ve kolaylaşmıştır. Bu kullanım kolaylıgı, masrafsız olması artık yazı ve fotografın sosyal medya platformlarında artık ayrılmaz bir ikili olmalarına sebebiyet vermiş, hatta bunun bir adım ötesinede geçilerek aynı zahmetsiz işlemlerle video gibi multimedya seçenekleri dahi hizmetimize sunulmuştur. Bütün bu evrilme süreçleri, sadece masaüstü uygulamalarla sınırlı kalmamış, gündelik hayatta sosyal medyanın pratikliğine ve ulaşılabilir olmasına verilen önem, akıllı telefonların hayatımıza girmesiylede iyice artarak, hatta yön değiştirerek iyice alışkanlıklarımızı değiştirme yoluna gitmiştir. Öyleki artık çıkan uygulamaların mobil yapıya uygunlugunun artırılmasına yönelik adımların yanı sıra, önceliği özellikle akıllı telefonlarımıza dahi verilir olmuştur. Bu noktadaki bu önceliği mobil uygulamalara veren, ilk görsel uygulama olarak kullanan sosyal medya ağları arasında Instagram’ı rahatlıkla sayabiliriz. Instagram belkide görsel multimedyanın kullanım ve paylaşım açısından geldiği noktanın bir kanıtı ve başlangıç noktası baz alındıgında ise görsel sosyal medyanın gidecegi yolun habercisi konumunda sayılabilir.
Sosyal medya platformlarında öncü konumuna rağmen, Instagram’ın yapısı itibariyle geliştirebilir bölümleri, şimdilik sadece mevcut altyapısının iyileştirme çabalarıyla mevcut olsa da, basit yapısı, populerliği yani kullanım alanının ve kitlesinin genişliği nedeniyle en çok ragbet gören yapılardan biridir. Hatta bu durum öyle bir refleks haline gelmiştir ki, Instagramı’nız olmadıgı takdirde, yapılan web araştırma istatistiklerine göre sosyal medya hesapları bütünününden eksik parça konumuna gelmiş, diger sosyal medya ağlarıyla adeta yapışık ve bütünleşmiş bir kavram haline geçmiştir.
Instagram diger başarılı sosyal medya girişimleri gibi doğuşunun arkasında ilginç bir hikaye saklar. Ve bu benzerliği, kurucuları tarafından bakıldıgında da bir yakınlık gösterir. Zira Instagram’da, örnek verirsek tıpkı Facebook gibi bilişim teknolojileriyle ilgilenen genç birey ve bireyler toplulugu tarafından hayata geçirilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nin önde giden universitelerinden Stanford mezunu olan Kevin Systrom ve Mike Krieger, Instagram macerasının başlangıç isimleridir. Kurucu isimler Systorm ve Krieger’ın Instagram öncesi aslında birazda bu girişimin başarılı olacagının habercisi gibi, zira bu iki isimde Silikon Vadisi dediğimiz bölgede çalışmışlardır. Bu noktada bu bölgeyi özellikle neden belirttiğimizi açıklayalım. Silikon Vadisi, Kuzey Kaliforniya’daki San Francisco vadisinde bulunan San Jose vadisine verilen isim oluyor. Bu ismi almasının nedeni ise bölgede yoğun olarak üretim ve geliştirme faaliyetinde bulunan silikon kırmık (yonga, yani çip ) üreticilerinin varlıgıdır ve teknoloji alanında gelişmelere büyük katkı sağlamaktadır. Bütün bu üretim faaliyetlerinin yanında daha sonradan, yüksek teknoloji ile ilgili sektörleri ifade etmek için kullanılan isim hatta terim haline gelmiştir. Bunun nedeni pek çok bu tip firmanın merkezi veya çıkış yeri burası olmasıdır. Eger durumu örneklendirmek istersek; Intel, Cisco, Google, HP, Maxtor, Softway Solutions, Apple, Microsoft, Oracle, Nvidia, AMD, Facebook, Twitter, Mozilla, Yahoo! gibi dijital dünyanın önde gelen isimlerinin çıkış noktası Silikon Vadisidir. Bu açıklamayı yaptıktan sonra Instagram’ın kurucu üyelerinin Instagram’dan da önce teknolojiyle iç içe olması, her ne kadar bunu onaylayan yazılı bir belge olmasa da, mantıksal olarak baktıgımızda Instagram projesinin başlangıcı için ideal bir geliştirme ortamı oldugunu düşünebiliriz. Zira bütün bu etkenlerin Instagram’ın doğuşu için, kurucuları açısından sadece bölgesel olarak şans içeren lokasyonların yanı sıra, kariyer olarak da gayet başarılı bir geçmişleri oldugunu belirtmek isteriz.
Systrom, Instagram’ın kuruluşu öncesinde internet dünyasının en büyük ismi Google’da iki yıllık bir geçmişe sahipken, sonrasında Odeo’da da staj yapmaya başlamış ve sonrasında burada Twitter kurucularıyla tanışmıştır. Öte yandan Mike Krieger’da Instagram’ın kuruluşundan önce Microsoft’ta staj yapmış olmak gibi başarılı bir kariyere sahip. Bu kadar önemli tecrübelerin bir araya gelmesiyle devrim niteliğinde bir girişim olması süpriz olmasa gerek. Ve sonuç itibariyle Bu şirketlerden edindikleri tecrübe ve oluşturdukları sinerji ile, çekilen fotografları en pratik şekilde depolayan ve arkadaşlarımızla paylaşmamıza olanak veren bir proje fikrini ortaya attılar. Lakin bu projenin adı bugünkü kullandıgımız adıyla Instagram degil Burbn olarak belirlenmiştir. Instagram adını daha sonraları almıştır. Bu arada tarihsel bilgi olarak verirsek Instagram’ın kuruluş tarihi olaran mart 2010 u verebiliriz. Henüz 7 yaşında olan Instagram’ın bugünkü piyasa degeri milyar dolarlar ettiğini baz alırsak, bu noktada basit bir fikrin nasıl bir evrim sürecinden geçip, somut ve değerli bir kavram haline geldiğine dikkatinizi çekmek isteriz. Zira Instagram diger önde giden sosyal medya ağları gibi dalga dalga büyümemiş, belkide sahip oldugu konum, kurucularının iletişim içerisinde oldugu diger platformlarının etkisiyle bir anda patlamıştır. Bu patlamadan ilk etapta kastettiğimiz dünya çapında değil, teknolojinin kalbi niteliğindeki bölge Silikon Vadisi’ndeki patlamayı demek istiyoruz. Bu bölgede dikkat çeken herhangi bir kavramın, kısa sürede global hale gelerek tüm dünyaya yayılması çok kısa bir zaman diliminde gerçekleştiğinin burda altını çizersek, Instagram’ın ne kadar büyük bir adım attıgını açıklamış oldugumuzu düşünüyoruz.
Aslında Instagram’ı orjinal ve başarılı yapan etkenlerin başında sadece pratik ve kullanışlı bir resim uygulaması olmasının yanı sıra, bu resimlere eklediği efektlerin payı oldugunu düşünmek yalnız olmaz. Fotografla ilgilenen herkesin iyi fotograflar çekmek gibi hedefleri olması, Instagram’ın başarısının altında yatan ana etken ve zekice bir hamle oldugunu belirtmek gerekiyor. Zira en kötü çekilmiş fotograf bile dogru efektler kullanıldıgından bir sanat eserine dönüşmesi mümkün. İşte bu noktadan yola çıkan Instagram, efekt özelligiyle, kendini sayısı çokta fazla olmayan (en azından kuruluş döneminde ) benzer uygulamalardan yada uygulamalarında multi medyayı kullanan benzerlerinden bir adım öne çıkarak kendini göstermiştir. İlk başlangıcında fotoğrafları bir kare şekline sınırlandırmak, Kodak, Instamatic ve Polaroid resimler, cep telefonu kameralarında kullanılanın aksine 4:3’lük çerçeve oranı gibi etkenler Instagram’ın ilk dikkat çeken unsurları olarak belirgin özellikler halini almıştır. Tabiki bu yapılar zaman içerisinden kendini geliştirmiş, güncellemiş ve yenilikler sürekli olarak kullanıcının hizmetine sunulmuştur. Burda altını çizmek istediğimiz diger bir nokta Instagram’ın web platformu degil telefon odaklı bir platform olarak sektöre giriş yapmasıdır. Yani önceliği telefon üzerinedir. Bu elbette web masaüstü platformlardada kullanılmayacagı anlamına gelmez. Sadece kullanım itibariyle telefon üzerine inşaa edildiğinden, yapısıda, pratikligi de, telefon üzerinde özellikle filtre seçeneklerini göz önünde bulundurdugumuzda daha hakimdir.
Instagram’ın Filtreler Dünyası
Instagram filtreleri, ilk başlangıcından bugüne var olmakla birlikte sürekli güncellenmenin yanında, sürekli yeni filtreler eklenmesiyle de güncelliğini koruyan bir sosyal medya ağıdır. Her bir filtre, güncellemesi ses getirecek kadar önem taşımasının yanında, tartışma, eleştiri gibi olumsuz geri dönüşümlere sahip olan konu başlıkları haline gelmiştir. Her bir filtrenin kullanım alanı bu konuda belirli net bir kısıtlama olmasa da estetik, yapısal olarak farklıdır. Her bir filtre farklı bir isme ve özellige sahiptir. Clarendon, Gingham, Juno , Lark, Valencia, Kelvin, Skyline gibi isimlere sahip, günümüzde de güncel şekilde kullanılan filtreler, bu konuda filtre farklarına dair verebilicegimiz örnekler olabilir. Bu filtreler konusu o derece önem taşır ki, kullandıgımız filtrelere göre istatistiksel bilim araştırmaları dahi yapılmış, kullandıgımız filtreye göre psikolojik karakter analizlerimizi yapılıcagına dair tezler ortaya çıkmıştır. Örnegin yapılan bir istatistik araştırmasının belirlediği rakamlara göre, Instagram’da bulunan mevcut fotoğrafların yüzde 43’ü kullanıcılar tarafından hiç filtre uygulanmadan yüklendiği tespit edilmiştir. Buda şu anlama gelir, her gün sisteme yüklenilen ve paylaşılan resimlerin, fotoğrafların tam 23 milyon tanesi Instagram’daki filtreleri kullanıyor. Buradan yola çıkarak yapılan araştırmada hangi filtrenin hangi tip insanlar tarafından tercih edilmesinin yüzdeleri alınarak elde edilen veriler bilimsel tez olarak arşivlenmiştir. Bu verilere göre örnekler verirsek, Acemiler ve Eegosantrikler %43 olarak normal filtreleri tercih ederken, duygusal insanlar Earlybird filtresini %10 oranında kullanıyor. X-Pro II filtresi %8 oranında hayalperestler tarafından kullanılırken, Valencia filtresi nostalaji düşkünleri tarafından %5 kullanımı mevcut.
Filtre özellikleri Instagram’ın başarısındaki katkısı tartışılmaz olsada, diger bir yandan platformun dikkat çekmesinin sebebi, aynı Twitter’ın alt yapısında oldugu gibi sürekli güncel kalması ve güncelliğini kullanıcılarının yüklediği içeriklerden elde etmesi diyebiliriz. Yazılımın bu konudaki başarısını test etmek adına sayfayı yada uygulamayı her yenilediğinizde yeni resimleri görmeniz, sanırız bu konuda ne kadar yol katetmiş oldugunun göstergesi sayılabilir. Bu yapı en başından beri tasarlanan bir kıstasmıydı bilinmez. Fakat Silikon Vadisi ve akabinde global olarak dikkatleri çekmeyi başarmış olmalı ki, yükselik adına kırılma noktası diyebilicegimiz süreçlerden itibaren kullanım sayısı parmak ısırtan rakamlara ulaşmıştır. Instagram, kasım 2010’da App Store’da ilk kendini göstermesinden itibaren, John Riedel, Shayne Sweeney gibi önemli isimleri mühendis olarak Instagram ekibine katılmasıyla ekibini güçlendirmesi, bu mevcut Instagram ekibinin San Francisco’daki ilk Twitter ofisine yerleşmesi büyüme basamaklarının adım adım çıkmalarının göstergesi sayılabilir. Bu süreç içinde tabiki çığ gibi büyüyen ilgiye paralel olarak Instagram uygulamasına tabiri caiz ise yatırım yağıyordu. Aynı sene içinde 1 milyon civarı bir indirme sayısına ulaşmalarıyla artık geri dönülemez bir noktada oldukları tartışılmaz olsa da, kırılma noktası diyebilicegimiz gelişmesini, yazımızın Twitter bölümünde detaylıca anlattıgımız hashtag yani etiket özelliğinin Instagramda’da kullanılmasını içeren güncellemeyle yaşamıştır diyebiliriz. Twitter’dan farklı ve aynı noktalara sahip olan bu özellik sayesinde, kendi hashtaglerini üreterek insanları veya fotoğrafları kolayca bulmanızı sağlanması, uygulamanın büyümesine ivme kazandırmış, 1 milyon civarı olan kullanıcı sayısı beşe katlanarak, 5 milyon civarına kullanıcı ve 150 milyar civarı bir fotoğraf içeriği sayısına ulaşmıştır.
Bu noktada uygulama için önemli bir isim olan Jessica Zollman topluluk yöneticisi olarak ekibe katılmış ve ilerki zamanlardaki güncellemeler için beyin takımı konumundaki yerini almıştır. Sosyal medyada ilgi kavramının kar topu gibi zincirleme şekilde ilerleyen yapısı, Instagram uygulamasında da kendini göstermiş, basit bir girişim olan uygulamayı sosyal ağlar sınıfının zirvesine taşımıştır. Eylül 2001 itibariyle düzenli olarak yayınladıgı ve herbiri bir öncekinden daha başarılı güncellemeler içeren Instagram, belkide tesadüfmüdür bilinmez bunların arasında en rağbet gören 2.0’ı yayınlamış, bu versiyon ile 10 milyon tekil kullanıcı, günde bir milyon indirme gibi ulaşması güç skorlara imza atmıştır. Bu noktada kullanım alanını da genişleten Instagram, sadece App Store degil Android tabanlı uygulamasını da yayınlamıştır. Nisan 2012’de 30 milyonluk kullanıcı kitlesiyle 50 milyon dolarlık yatırımlar alan uygulamanın, hayati önem taşıyan asıl kırılma noktalarından, şimdiye kadar sonuncu ve belkide en önemlisi diyebilicegimiz noktası ise, en büyük sosyal medya platformlarından biri olan Facebook tarafından 1 milyar dolara satın alınması olmuştur diyebiliriz.
Facebook Ve Instagram,ın Ortak Yolu
Facebook ve Instagram ortak çalışması, güncellemelerin ve yeniliklerin hızını ve uyumunuda artırmış, her geçen gün yeni eklenen özelliklerin, bu uygulamalara eklenebilmesi adına atılan adımlara belirli bir standart getirmiştir. Bu bahsettiğimiz duruma güncel bir örnek vermek istersek, günümüzde Instagram kullanıcılarının en çok rağbet gösterdiği, Stories yani hikayeler özelliğini gösterebiliriz. Bu özellik ile bir kullanıcı, tıpkı sosyal medyanın genç üyesi Snapchat’de oldugu gibi 24 saat içerisinde otomatik olarak silinen ve arşivlemediğiniz sürece ulaşamayacagımız fotograf ve video gibi içeriklerinizin takipçilerinizle paylaşılması özelliğidir. Bu özellik sayesinde sosyal medyanın önemli kriterleri olan güncellik ve canlılık, Instagram’ında aktif olarak kullanılmasına katkı sağlayan destekleçilerinden biri oldugunu belirtmek yanlış olmaz. Buna paralel olarak örneklemelerinize devam edersek; En başarılı örnek olarak, canlı yayın olayını gösterebiliriz. Henüz yeni sayılabilicek bu canlı yayın olayında, tıpkı Facebook üzerinde oldugu gibi akıllı telefonunuzun kamerasını kullanarak, canlı şekilde takipçilerinize canlı yayın gerçekleştirebilir, etkileşimde bulunmalarını sağlayabilir hatta cevap verebilirsiniz. Canlı yayınınızı başlattıgınızda takipçilere bu durumu haber verecek bir bildirim gider. Bu konuda en önde giden ve yapısını bu konu üzerine inşaa etmiş canlı yayın uygulaması Periscope’dan hemen hemen hiç bir geri kalır yanı bulunmayan Facebook ve Instagram canlı yayınlarında herhangi bir süre kıstası bulunmaması bir yana, oldukça beğenilen ve sık kullanılan, aynı Stories gibi Instagram’ın günümüz yeniliklerinden geri kalmaması adına sistemine uyguladıgı, en güzel güncellemelerden biri olarak Instagram tarihine geçmiştir.
Bu özelliklerin yanında Instagram uygulamasının iyice bir detaylandıralım. Instagramda da, çogu sosyal medya platformları gibi mailiniz ve hesabınızı dogrulamak amacıyla kullacagınız telefon numaranızdan başka bir gereksinime ihtiyaç duymazsınız. Açtıgınız hesapda gene takipçi mantıgıyla sosyalleşirsiniz. Yani başka hesapları takip edip, başka hesapların size takipçi olmasına izin vererek. Bununla birlikte şayet gizlilik ayarlarınız izin veriyorsa paylaştıgınız fotograflar global şekilde yayınlanır yani sayfanızı takip etmek için Instagramdaki kişileri bulma özelliği kullanılarak, lokasyon farketmeksizin üst katınızdaki komşunuzdan, Kanada’daki petrol yatırımcısı bireylere kadar herkes hesabınızı bulabilir, izin verdiginiz takdirde sizi takibe alabilir. İlk zamanları şimdiki haline göre oldukça ilkel kalsa da, günümüz alışkanlıklarını, yapısına güncel şekilde ekleme konusunda oldukça başarılı olan Instagram, aynı Twitter’da oldugu gibi mention özelliğini de kullanır. Bu noktada belirtmemiz gereken diger bir etken, içeriklerinin temelini görsel ve multimedya içerse de, tabiki sosyal medyanın vazgeçilmez unsuru olan “yazı”nında uygulama içinde önem taşıdıgını belirtmemiz gerekir. Resimlerinize açıklama yazabilir hashtag yani etiket ekleyebilirsiniz. Bununla birlikte diger kullanıcılara mesaj atabilir, onlardan mesaj alabilirsiniz. Yani buradan yola çıkarak, Instagram üzerinde belli bir kişiye yada gruba seslenmek istedigimiz de ise, mention özelliğini kullanırız. Yani örnek vermek gerekirse, Ayse isimli bir kullanıcıya hitap etmek istedigimiz takdirde @Ayse diyerek, hem o kişiye konuştugumuzu belli ederiz hemde mention özelliğinin bir unsuru olarak, ayse kişisine kendisine cevap verildiği şeklinde bir bildirim gider. Instagram’ında tıpkı diger sosyal platformlar gibi genel kuralları vardır. Toplumsal kurallar burası içinde geçerlidir şeklinde bu konuyu özetleyebiliriz. Resmi olarak suç teşkil eden hiçbir şeyi paylaşamazsınız. Bu kuralı ihlal ettiğiniz takdirde hesabınızın kapanmasından, başınızın hukuksal açıdan derde girebilmesine kadar sorunlarla karşılaşabilirsiniz.
Instagram size belli bir kota sunmaz, sınırsızdır. Bir tek bu noktada parantez açarak, video yayınlama özelliginde 13 saniye olan video çekme sürecinin bir dakikaya kadar uzatılmasını limitsel anlamda belkide tek kotalı özelliğidir diyebiliriz. Tabi bu kotaya uymak kaidesiyle dilediğiniz sayıda video paylaşımı yapabilir, dilediğiniz sayıda hesabınıza resim, fotograf yüklemesi yapabilirsiniz. Instagram, Twitter kadar olmasa da sosyal yapısının verdiği tabiat ve site yapısının güncel olma özelliğiyle, güncel olaylar bakımından kısmen toplumsal olabilir. Fakat sadece görsel içeriklerin ön plana çıkması ve yapı itibariyle iletişimden çok galerisel yapısı nedeniyle, kullanılan fakat başlıca kullanım alanı olarak bu olmayan sosyal medya platformları arasındadır.
Günümüzde interaktifliği göz önüne alındıgında sadece şahısların degil, markaların hatta şirketlerin tamamının sosyal medya hesapları vardır. Yani amacı müşterisine ulaşmak olan markalar, müşteriyle birebir dialog halinde olabilicegi, görselliklerini gösterebilicegi bir reklam platformu haline gelmiş, günümüzde de aktif olarak bu alanda kullanılmaktadır.
Instagram’da görünür olmak
Bu noktada, Instagram’da kullanıcı kitlesinin kalabalıklıgı yüzünden ön plana çıkmak isteyen Instagram kullanıcıları için yazılı olmayan rekabetsel bir ortam ortaya çıkmıştır diyebiliriz. İnternet fenomenliği olarak adlandırılan kavram, diger sosyal medya platformlarında oldugu gibi Instagram’da da mevcuttur. Ve genellikle Instagram’da nasıl fenomen olurum ? sorusu sosyal medyaya önem veren kişiler tarafından mutlaka akıldan ister istemez geçirilen sorulardan biridir. Aslında bu sorunun belirli net bir cevabı yok. Ama cevaba etki eden etkenler var. Birazda bunlardan bahsedelim
Instagram’da ön planda olmanın yolu takipçi artırmaktan geçer. Instagram’da nasıl takipçi artırabilirim ? sorusu ise günümüzde oldukça yaygın sorulardan ve ulaşılmaya çalışılan amaçlardan biridir. Bu konuda öncelikli olarak bunun kolay olmadıgını ama imkansız da olmadıgını belirtmek isteriz. Bize göre en sağlıklı yol organik takipçi dediğimiz, kendi dogal akışından oluşan takipçi kitlesidir. Genede bir kaç pratik püf noktasıda yok degil. Bu konuda çaba harcayanların ilk başvurdukları yol hashtag yani etiket yöntemidir. Etiketlediğiniz resim veya video sayesinde, içeriklerinizle o etikete bakan insanlar tarafından daha görünür olabilir ve dikkatlerini çekebilirsiniz. Burada genel olarak yapılan, ortalama 30 kadar hastag iznine sahip Instagram’da bütün bu sınırları zorlamak, resminize aklınıza gelen bütün etiketleri kullanarak dikkat çekme çabanız olacaktır. Fakat bu şekilde belki edineceginiz takipçilerinizin kalıcı olmaması yüksek ihtimaldir. istatistiksel olarak anlatmak istersek; Bu şekilde bir paylaşım yapıp etiket dozajı artırıldıgında, ortalama birkaç saat içerisinde 10-15 dolaylarında takipçi kazanılıyor. Ancak bu gelen kitlenin yaklaşık %90 kadarlık bir bölümü bir süre sonra kullanıcıyı takip etmeyi bırakıyor. Yani bu şekilde ilerlemek amacınız için pekte sağlıklı bir yol olmadıgını belirtelim. Bunun yerine daha makul sayıda etiketle kullanım amacına uygun şekilde paylaşımlarınızı yapmanız, çok daha olumlu sonuç verecektir. Ayrıca yapacagınız düzenli paylaşımlar Instagram’da daha çok gösterilecek, daha çok kişiye ulaşıcaktır. Bu bilgiye ek olarak tabiki içeriklerinizin görsellik ağırlıklı oldugunu düşünürsek, estetiksel anlamda güzellik kıstasına uyan yada içeriginizin niteliğine göre kullanıcılara fayda sağlayacak şekilde paylaşımlarınızın önemi, belkide en dikkat isteyen etken diyebiliriz.
Bir başka yol ise Instagram kitlesinin kalabalık olmasını dezavantajdan avantaj haline çevirme şeklidir. Bunuda şöyle açıklayalım. Daha önce belirtmiş oldugumuz gibi Instagram salt bireylere açık bir sosyal medya ağı degildir. Belli bir topluluga hitap eden kavramlar (örneğin hayvanseverler ) yada belirli bir markanın sayfalarıda pekala interaktif şekilde Insstagram’da kullanılır. Buradan yola çıkarak ilgi alanlarınıza hitap eden kullanıcıları takip edebilir ve bu kullanıcıları takip eden, sizinle aynı ilgi alanlarına sahip kullanıcılarla bir ortak paydada buluşabilirsiniz. Bu durum size karşılıklı takipleşme manasında bir geri dönüşüm sağlayabilir. Burada durumun sadece marka yada toplulukla sınırlandırmamanız gerektiğinin altına çizelim. Instagram’da yükselmiş herhangi bir kavram için bu yöntemi uygulayabilir ve avantajlarından faydalanabilirsiniz.
Düzenli paylaşımlar yapmak sizi belirttiğimiz gibi yeni kullanıcılara ulaşmanızı sağlamakla kalmaz, ayrıca mevcut takipçilerinizinde kalıcı olmasını sağlar. Zira takip ettiginiz bir kullanıcıyı düşünün, çok begendiginiz bir kaç paylaşımını görüp takibe aldınız. Fakat aradan aylar geçtiği halde en ufak bir yeni içerik gözlemleyemedinizi farzedelim. Dogal olarak ben bu kişiyi neden takip ediyorum? diye kendinize sormanız olası oldugu gibi, aynı durumun takipçileriniz içinde geçerli oldugunu unutmayın. Sosyal medyada empati bir gereklilik degildir aslında fakat bu konuda ilerleme kaydetmek isteyen kullanıcılardan oldugunuzu farzedersek taşımanız gereken bir olgu oldugunu belirtmemiz gerekir.
Diyelim ki düzenli paylaşımlar yapıyorsunuz. Instagram’da da oldukça aktifsiniz. Paylaştıgınız içeriklerde de filtreleri gayet ideal şekilde kullanarak, paylaşımlarınızın en güzel şekilde sergilenmesini sağlıyorsunuz. Etiketlere dikkat ediyor, oyunu kurallarına göre oynama bazında gereken bütün davranışları sergiliyorsunuz. Hal böyle iken hala istediğiniz yükselişi gerçekleştiremediniz. Başka ne yapılabilir? şeklinde düşünüyorsanız hemen açıklayalım. Sosyal medya sitelerinin birbirleriyle etkileşim halinde olduklarını hatta bir çogunun birbirine entegre halinde ortak çalışabildiğini açıklamıştık. İşte burdan yola çıkarak diger sosyal medya hesaplarını destek kuvvet olarak kullanabilir, aynı şekilde Instagram içeriklerinizi diger sosyal medya platformlarında yayınlarak daha çok kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Bu alanda Facebook ve Twitter sizin için gayet ideal bir paylaşım ortakları olacak ve emin olun ki bu bir mantık degil genellikle bu konuda başarıya ulaşmış kişilerin de birebir uyguladıkları yöntemlerden bir tanesidir. Bütün bunların yanında sabırlı olmak, istikrarlı olmak sizin sosyal medya ortamlarında geniş kitlelere ulaşmanızda ve amacınız bu kitlelerden reklam aracılıgı ile fayda sağlamak ise bu yöndeki başarı yolunuzda en yakın dostunuz olacak iki etkendir.
Instagram’da Reklamcılık
Evet şimdi gelelim reklam konusuna. Diger sosyal medya ağlarında oldugu gibi Instagram’ıda ürününüz yada reklamını yapmak istediğiniz herhangi bir kavram için kullanabilirsiniz. Instagram platformu küçük yada büyük herhangi bir işletme gözetmeksizin reklamlarınızı yayınlamak için size makul denebilecek ve geri dönüşümü, kullanıcı kitlesinin yogunluguna paralel olarak genellikle olumlu sonuç veren imkan ve seçenekler sunar. Bu alanda yaklaşık olarak üçüncü senesini tamamlayan Instagram, reklam kampanyaları sürecini 30 eylül 2014 tarihinden itibaren aralarında Türkiye, Meksika, Hindistan ve Güney Kore’nin olduğu 30 ülkede reklam hizmetini aktif hale getirmiştir. Öncelikli olarak E-ticaret, seyahat, eğlence ve perakende sektörlerini hedefleyen Instagram’ın, Türkiye’deki ilk reklamverenleri, bilgi olarak belirtmemiz gerekirse Boyner Online, P&G (Pantene), Trendyol & Modagram, Turkcell (Bip), Türk Hava Yolları ve Vodafone olmuştur. Tabiki bu büyük markalar sizi etkilemesin. Instagram’da reklamlarınız yayınlanabilmesi için bu denli büyük bir şirket olmanıza gerek yok. Fakat Instagram hesabınızın yanı sıra bir adette Facebook hesabına sahip olmanız gerekiyor. Bu şaşırtıcı durumu izah etmemiz gerekirse Instagram’ın Facebook tarafından satın alındıgını, görünürde kendi başına ayrı bir sosyal ağ gibi görünse ve kullanılabilse de, aslında şuan konum itibariyle Facebook’un bir yan ürünü olarak devam ettiğini hatırlatmak isteriz.
Şimdi diyelim ki Instagram’da reklam vermek istiyorsunuz. Gereklilik olan Facebook hesabınızda var.Bir sonraki adım olarak, mecburiyet olmasada, biz genede başarılı bir geri dönüşüm için mevcut sayfanızı daha doğrusu profilinizi düzenlemenizi ilk adım olarak tavsiye ederiz. Profilinize, kişilerin ulaşımını kolaylaştırmak adına iletişim adresinizi, telefon numaranızı hatta son zamanlarda iyice revaçta olan iletişim şekli olan whatsapp numaranızı, mail adresinizi yazarak ve bir de profil resminizi, reklamını yaptıgınız kavramın içeriğine uygun olarak düzenleyerek, kendinizi tanıtma anlamında ilk adımı atabilirsiniz. Ücretsiz olarak atabiliceginiz bu adımlar serisinin ikinci hamlesi olarakda, aynı takipçi elde etme taktikleri gibi içeriğinizle ilgili paylaşımlarla etkileşim kurarak, kendizi ufak ufak Instagram’ın geniş dünyasına adapte edebilrsiniz. Bunlar sadece taktiksel ve uygulanabilicek adımlar. Tabiki uygulaması tamamen sizin insifiyatınıza kalmıştır. Hiç tercih etmeyip adımlarınızı daha profosyonel şekilde atmak isterseniz,ilk adım olarak yapacagınız işlem öncelikle burda kısa bir detayını verecegimiz reklam kampanyalarını incelemeniz. Instagram’daki sizden önce reklam verenleri, daha dogrusu sizin reklam olarak gördügünüz içerikleri inceleyerek ilk stratejinizi belirleyebilirsiniz.
Instagram’da reklam verebilmek için, Facebook’daki reklam yönetici panelini kullanacaksınız. Site içerisinde teknik olarak yapmanız gereken işlemler, Sitelerdeki klavuz niteliğinde yönlendirme ve destek sayfalarında mevcuttur. Biz bunun yerine reklam verirken öncelikle dikkat etmeniz gereken kıstasları açıklayalım. Öncelikle sosyal medyada her reklam kampanyası girişiminizde dikkat etmeniz kriterler burada da mevcut. Yani burda şu mantıgı baz almalısınız : İnternet herkese açık bir platform. Yani her yaştan her cinsiyetten, her egitim grubundan bireylerin bulunabildiği bir ortam. Sizin reklamını yaptıgınız bir bardak ürünü, 12 yaşında bir ögrenci görse bile muhtemelen hiç umursamayacaktır ve olan sizin reklam giderlerine olacaktır. Konuya bu açıdan yaklaşırsanız, hazırladıgınız reklam kampanyalarını yayınlamadan önce size sunulan, hangi anahtar kelimelerde gösterilmeli ? hangi yaş grubuna gösterilmeli? gibi soruları büyük bir titizlikle inceleyip, adımlarınızı bu kritelere göre atmanız, gereksiz reklam maliyeti ve düşük performans içeren geri dönüşümlerden sizi korur. Öte taraftan reklamlarınızın içeriğinde de dikkat etmeniz gereken kriterlere önem vermeniz, geri dönüşüm performansı açısından hassas bir konudur. Unutmayın ki Instagram görsel ağırlıklı bir sosyal medyal platformudur ve doğal yapısı itibariyle göze hitap eder. Dolayısıyla reklam içeriklerinizi hazırlarken buna dikkat etmeli, elinizden gelen en kaliteli görselleri kullanmalısınız. İlk görsel temasın, reklamını yaptıgınız kavram hakkında ilk intibayı oluşturacagını unutmayın. Görsel seçiminizin mümkün oldugunca sade fakat çekici, basit fakat bilgilendirici bir yapıda olmasına dikkat edin. Hiçkimse karmaşayı sevmez. Yani demek istediğimiz, içeriğinizin reklam sunumuyla ilgili bir konsept içerisinde olması sizi cazip kılar. Örneğin; bembeyaz bir banyo reklamı içerisinde simsiyah bir logo mesela çok nahoş ve kopsent dışı görünür.. gibi.
Aslına objektif konuşmak gerekirse Instagram’da reklam vermek Facebook’ta reklam kampanyası hazırlamaktan biraz daha zor gibi. Zira paneli ilk başta karmaşık gelebilir. Kullandıkça alışılan cinsten bir yapısı oldugunu en baştan haber verelim. Instagram’da reklam vermek için öncelikle hesabımızı Instagram hesabımıza bağlamanız yani entegre etmemiz gerekiyor. Bunun için Facebook sayfamızdaki ayarlar sekmesine giderek hesabımızı bağlama işlemini gerçekleştiriyoruz. Daha sonra Facebook üzerinden Power Editor‘u kullanmamız gerekiyor. Facebook yardım klavuzunda belirtildiği gibi reklam verme işlemleri tamamen bu panel üzerinden gerçekleştiriliyor. Sayfamızda Sağ yukarıda bulunan “Kampanya oluştur” tuşuna basarak yeni oluşturacağımız reklam birimini görmeniz mümkün. Buraya ilk olarak reklam setimizin adını yazıyor ve reklam türümüzü seçiyoruz. Bunlar Alışveriş, Etkileşim veya İnternet tıklamaları olabilir. Tamamen bizim tercihimize kalmış. Biz İnternet tıklamalarını seçiyoruz ve gerekli kayıt işleminden sonra karşımıza ilk gelicek boş sayfadan sonra (aklınıza soru işaretleri gelmesin çünkü doğru gidiyorsunuz evet), sol tarafa bakarsanız reklam klasörlerini göreceksiniz. Burdan reklam alanlarımızı seçtikten sonra, az önce belirttiğimiz yaş grubu vs. gibi kriterleri, gider bütçemizi ,reklam yayınlama tarihleri gibi bilgileri belirliyoruz. Bu noktadan sonra Instagram reklamı seçeneğini seçiyoruz. Burada anlatması biraz karışık gelebilir fakat site üzerindeki yardımcı klavuz uygulamaları, takıldıgınızda incelemek adına size yardımcı olacaktır. Reklamsal içeriğimizi de sisteme ekledikten sonra eğer finalde bütün adımları doğru yapmış ise sağ üst köşede “Değişikliklere gör ve kaydet” yazısı çıkacaktır. Buna basarak reklamları yüklemiş oluruz. Son olarak ise Reklam raporlarının yanında yer alan “Uygula” butonuna bastıgımız takdirde ise işlemimiz tamam oluyor.
Instagram, Twitter, Facebook.. hangi sosyal medya alanında reklam kapmanyası oluşturursanız oluşturun. Unutmayın ki
Çok büyük ve herkesin önünden geçtiği bir magaza. Siz sadece kendi reklam panonuzu bu mağazanın ön camına yapştırıyorsunuz. Bu mantıkla hareket ederseniz ” Dünyanın reklamını verdim bir kişi bile dönmedi ” sonucunu aldıgınız takdirde, hatanın kendinizde oldugunu yada çok az bir reklam kampanyası sonucunda giderlerinizin kat be kat geri dönüşümü alırsanız da, bu başarının ana mimarının gene siz oldugunu bilmeli ve bu bilinçle hareket etmelisiniz. Reklam hazırlamak ayrı, reklamı yayınlamak ayrı bir özen ve dikkat ister. Şayet bütün bu gereklilikleri yerine getirdiğinizde, sizinde başarılı, sosyal medya pazarında yükselen bir platform olmanız hiçte imkansız bir seçenek degildir.
Sosyal Medyanın Yazılı Olmayan Kuralları
Sosyal medya, markalar ve markalaşmak isteyenler için çok büyük bir fırsattır. Bize bir çok alternatifler, reklam çeşitleri ve reklamlarımızı doğru hedefe ulaştırmak konusunda imkanlar tanır. Bu açıdan değerlendirildiğinde, günümüzde sosyal medya artık bir tercihten öte bir gereklilik halini almış, hatta geleneksel medyadan daha ucuz ve verimli olması sebebiyle sadece belli bir hedefe ulaşma dogrultusunda degil, düzenli ve aktif olarak bütçe ve zaman ayırılması gereken bir kavram haline gelmiştir. Doğru kullanıldıgında sosyal medyadaki bilgi yayılmasının hızı ve büyüklüğü göz önüne alındıgında size geri dönüşümü, hayalgücünüzün üretebiliceginden bile fazlasını getirebilir. Fakat tam tersi yanlış kullanıldıgında ise, size zararı tahmininizden uzun vadeli ve büyük olabilir, ki günümüzde dahi bu hatalar sık sık yapılmaktadır. Bu yazımızdaki amaç zaten sizi bu sosyal medya kavramını tam anlamıyla tanıtmak ve bu hatalara düşmemeniz için gerekli bilgilendirmeleri yapmaktan ibaret. Bu hatalar konusunda sonuç itibariyle son sözlerimizi toparlamak ister ve bu hataları özet niteliğinde maddeleştirmek istersek bazı başlıklar altında toplayabiliriz.
Mesela en sık yapılan hatalardan biri hedefsizliktir. Hedefsiz gemiye hiç bir rüzgar yardım etmez özdeyişi reklam ve sosyal medya içinde gereklidir. Öncelikle hedefinizi belirlemelisiniz. Kendinize bir plan çizelgesi, yol haritası ve olasılıklar şeklinde programlar düzenleyip, bu programlar aracılıgıyla ilermeniz çok daha sağlıklı ve kararlı ilerlemenizi sağlayacaktır. Zira yaptıgınız sağlıksız ve hedefsiz adımlar, malesef perde arkasında kalmayacak son derece şeffaf bir platform olan sosyal medyada birebir takipçilerinize de yansıyacaktır. Buda başarınız için telafisi büyük zararlara yol açabilir. Bununla birlikte takipçi sayısınında önemi vardır fakat burda yapmacıklıktan sakınmalı özetle abartmamalısınız, kimse kandırılmış duygusu uyandıran bir reklama ve hesapla ilgilenmez.
Ayrıca unutmayın ki etkileşim önemlidir. Eger eski bir marka iseniz ve daha önce geleneksel medyada reklam tecrübeleriniz olmuş ise bütün o alışkanlıklarınızı unutun. Burası farklı ve etkileşime açık bir dünya. Kullanıcı soru sormak, cevap almak, iletişimde olmak ister ve bunlar karşılanmadıgı takdirde dünyanın en güzel reklamınıda yapsanız karşınızdakine ilgisiz bir intiba bırakacaksınızdır. Bunun yanında şeffaf olmak, sosyal medya dünyasının ana gerekliliğidir. Unutmayın ki bu sanal dünyada herkes kurallar çerçevesinde dilediğini yazmakta çizmekte özgür. Eleştirinin olabilir fakat kullanıcıya, size kötü yorum yapacak durumda bırakmaktan kaçınmalısınız. Bunuda ancak şeffaflık ilkesiyle başarabilirsiniz. Öte yandan yapılacak kötü yorum unutmayın ki sadece siz ve yorum sahibi arasında kalmayacak tüm dünyaya açık halde yayınlanacaktır. Kullanıcılar, kendilerini olduklarından farklı olarak sosyal medyada gösterebilirler fakat sizin böyle bir alternatifiniz yoktur. Buda şeffaflık ilkesi altında önemli oldugunuda not olarak belirtelim.
Sosyal medyada sadece tek bir platforma bağlı kalmanız gibi zorunluluk yok. Bunu dikkate almalı, sosyal medya platformlarının sürekli birbirleriyle etkileşim halinde oldugunu unutmamalısınız. Sizin “Instagram’da verdiğiniz kötü bir reklam, Twitter’da alay konusu olabilir ve bu da Facebook’da yayılabilir ” şeklinde olumsuz bir örnek versek, sanırım ne demek istediğimiz daha net anlaşılır. Birde bunun tam tersini düşünün, sonuç muhtemelen sizi tatmin edecek yönde gelişecektir.
Sosyal medyada hedefsiz ilerlemenin zıt anlamı strateji belirleyerek ilerlemektir. Amaçlarıza göre strateji belirlemeniz, sizi amacınıza en kısa yoldan ulaştırıcak yöntemdir. Ürünmü tanıtmak istiyorsunuz? yaptıgınız bir ürünün satışınımı gerçekleştirmek istiyorsunuz? sadece isminizi insanlara aşina olmasınımı istiyorsunuz? işte bütün bu ve benzeri sorular stratejilerinizin ve bunlara ayırıcagınız bütçenin başlangıç noktalarıdır.
Aslında herhangi bir kullanıcının dahi gerçekleştirebilicegi kadar basite indirgenmiş sosyal medya reklamcılıgı, aslında detaylarına inildiğinde oldukça teferruatlı ve ciddiyet isteyen bir konu oldugunu farketmişsinizdir. O yüzden mümkünse marka değerinizi korumak adına meslegi bu konuda olan (evet bu işin mesleğide var, reklamcılık belkide en eski mesleklerden biri, fakat biz burada dijital yani sosyal medya reklamcılıgından bahsediyoruz ) uzman kişilerle çalışmalı, en azından yardım almalısınız.
Sosyal medya içeriğine sürekli yenilikler katan bir platformdur. Marka değerinizi korumak için sizinde bu konudaki yeniliklerden haberdar olmalı ve içeriklerinizi bu yeniliklere adapte ederek, güncel şekilde sunmalısınız. Reklamlarınızın yayınlandığı platforma uygun reklamlar vermeli ve gerek görsel, gerek yazılı olarak mümkün olan en çekici ifadeleri kullanmalısınız. Sadece yenilikleri de değil gündemide takip edip, reklamlarınızın güncelliğini korumalı ve gündeme göre reklam vermelisiniz. Bu bir zorunluluk olmasa bile başarı için artı puandır. Bununla birlikte zamanlamada önemli bir nokta. Zamanlama derken gün içi zamanlamayı kastediyoruz. Yani hitap ettiğiniz kitlenin en aktif oldugu zamanlarda reklamlarınızı görmesi, sizin için avantaj teşkil eder. Sosyal medyada kullanıcı bazında orjinalliğin önemi markalar içinde geçerlidir. Orjinal olun, rakiplerinizin yaptıklarınızın aynısını kesinlikle yapmayın. Mutlaka bir farklılıgınız olsun. İnsanların yorumlarına, tepkilerine önem gösterip, adımlarınızı bu geri dönüşümler doğrultusunda ilerletmelisiniz. Zira insanlar bir kavramın parçası olmayı severler. Ona yorum yapmayı, etkilemeyi severler ve mevcut müşteri kitlenizi korumak, potansiyel müşteri adaylarınızın tercihlerini size yöneltmek amacıyla onlara bu şansı vermelisiniz. Sosyal medyayı etkili ve doğru kullanan markaların, kendilerininde, müşteri kitlesininde paralel olarak büyüme gösterdiğini gözlemlemiş iseniz altında bu etken yatar. İşte bu noktada doğru hedef kitleye ulaşmanın önemi bir başka şekilde ortaya çıkıyor. Sayfanızda takipçi olarak bulunan ama sizinle hiç ilgisi olmayan bireyler size yarardan çok zarar getirir. Zira hem sizi, hem sizi ilk başta keşfeden potansiyel müşteri adaylarınızı yanıltıcı bir unsur haline gelebilirler. O yüzden ne kadar tepki gösteren takipçiniz varsa, o kadar ilgili bir kitleye sahipsiniz demektir. Bütün bunların yanında etkileşimin önemini hafife ALMAMANIZ, bir başka nokta olarak belirtilmesi gereken bir kıstastır. Bahsettiğimiz etkileşim sadece müşterilerinizin sizinle yaptıgı etkileşimi degil, sizinde onlarla yaptıgınız etkileşimi kapsar. Sorularına cevap vermeniz, asla agresif olmayıp daima pozitif davranmanız, tabiri caizse müşteri dostu olmanız.. bunlar hep size artı puan olarak geri dönecek davranış şekilleridir.
Bütün bu adımlar aslında birbirlerini tamamlayıcı şekilde doğal bir oluşum gösterirler. Kararlı ve şeffaf davranmanız, doğru adımları atmanız size doğru kitleyi getirecek ve doğru kitlede başka bir doğru kitle toplulugunu tetikleyecektir. Son nokta olarak aldıgınız kararların, uyguladıgınız statejilerin sonuçlarını takvim çizelgesinde takip edin. Şöyle bir ifade başarı kıstasınız için belki bir unsur olabilir. Birbirinin aynı sonuçlarını aldıgınız iki ayrı gün başarısızlıktır. Eger bugün dünden bir adım daha çok ilerdeyseniz, yaptıgınız strateji dogru yolda demektir.
Leave A Comment