Dijital dünyanın en önemli ögesi içerik sahipleridir. Özellikle toplum içinde “Fenomen” olarak nitelendirilen, daha teknik bir ifade kullanırsak “Influencer”‘ların bir geniş kitlelere ulaşabilme olanakları oluyor. Bu durum en çok kimin işine gelir ? tabi ki reklam isteyen markaların. Pekala, günümüzde markalar ve fenomenler arası ilişki nasıl ? olumlu yada olumsuz etkileri nelerdir ?
İnternet büyük bir okyanus ve bu okyanusun kendi içinde bir ekosistemi var. Artık bireyler arası iletişim saniyelere indirgenmişken, kitlelere ulaşmak ise dakikalara yayılmış durumda. Genel anlamı itibariyle çok geniş kitlelere ulaşabilen içerik sahiplerine fenomen diyoruz. Fenomen denilince hepimizin aklına hemen hemen aynı şeyler gelir. Muhtemelen fenomen diye tabir ettiğimiz hesaplarda, reklamlara da şahit olmuşuzdur. Yani bu da demek oluyor ki, markalar reklam için fenomen hesapları kullanabiliyor. Bunun iki ana nedeni var. Birincisi, tahmin edebiliceginiz üzere geniş kitlelere ulaşabilme özelliği. Bir reklam için bundan daha güzel ve olumlu bir durum olamaz muhtemelen. İkinci neden olarak da, kitlelere ulaşılabildiği gibi, kitleleri etkileme özelliği. Bu oldukça önemlidir. Fenomenler, genel olarak kitleleri ikna edebilme özelliğine sahiptir. Yani kullanıcılar takip ettikleri fenomenleri önemserler. Buda tabi ki markalar için paha biçilmez bir durum oluşturuyor. Hatta kimilerine göre, artık reklamın gelecegi tamamen fenomenler üzerine olacak. Bu öngörünün ne kadar kesin oldugu tartışılır fakat şuanda net olan bir gerçek var ki ,fenomen olmanın artık aktiviteden öte, bir meslek halini almış olmasıdır.
Sosyal medya büyüdükçe, “Sosyal Medya Uzmanlıgı” denilen bir alan ortaya çıktı. Sosyal medya uzmanları, sosyal medya üzerindeki bütün elementlere hakim olan, sosyal medya üzerinde nerede, nasıl davranılması gerektiği konusunda artık uzmanlık seviyesine çıkmış kimselerdir ve evet, buda bir meslek halini almıştır. Sosyal medya uzmanları fenomen degildir. Bunun farkını net şekilde çizmek gerekiyor. Sosyal medya uzmanları, daha çok teknik bilgiye sahiptir. Oysa fenomenler içimizden biridir ve bu yüzden çok daha etkilidir. Markalar, bu durumda iki ayrı yoldan birini çizmek durumunda kalıyorlar. Ya teknik ve bilinçli fakat riskli bir yöntem ya da tabiri caizse, sektörde amatör ama çok daha fazla kişiye ulaşabilme potansiyeli olan yöntem. Bu ikisini de bir arada kullananlarda yok degil. Fakat ortada çok kaotik bir durum var ve mutlaka iki yoldan birine ağırlık vermek gerekiyor. Bu konuda çeşitli kriterler de var. Sosyal medya planlamaları çok daha pahalı olabilirken, fenomenler aracılıgıyla reklam yapmak çok daha ucuz. Haliyle dolaylı olarak çok daha tercih sebebi olabilir. Ne varki fenomenler, evet bir etkileme potansiyelleri var fakat kabul edilmeli ki, bu insanlar bu işi, “iş” olarak gören bireyler degiller. Yani ana varlık amaçları bu degil. Bu konunun ne eğitimini almışlardır, ne belli bir iş geçmişleri vardır. Tek yaptıkları, herkesin açabilicegi bir sosyal medya hesabı açıp, kendilerini göstermekten ibarettir. Bu konuyu belirtmemizin sebebi, bu durumun herzaman markaların istedikleri gibi sonuçlanmama gerçegidir. Yani genel bir tabir kullanırsak, reklam başarısız olabilir. Ki bu oldukça sık rastlanan bir durumdur.
Sosyal Medya’nın Zombileri
Birde madalyonun öteki yüzüne bakalım. Bir sosyal medya hesabınız var. Sizi oldukça seven bir kitleniz mevcut ve sizde bu kitle ile birlikte birşeyler paylaşmaktan gayet mutlusunuz. Ve birden önünüze iş teklifleri ve reddemeyeceginiz paralar sunuluyor. “Ürünümü tanıtırsan, sana şu ücreti veririm” diyorlar. Tek yapman gereken normal içeriklerini paylaşırken, sözkonusu markanın da reklamını yapman. Hepsi bu kadar. Ve bu şekilde para kazanıyor olacaksın. Kulağa oldukça hoş geliyor öyle degilmi ? sorunda tam bu noktada başlıyor işte. Bu şekilde para kazanmak bir çok kişinin rüyası haline geliyor ve durum, paylaşmak için degil, kazanmak için içerik üretme haline gelerek, bu ideale sahip olanlar dijital bir köle hatta zombi haline dönüşüyorlar. Bu durum günümüz sosyal medyasının pek bahsedilmeyen ama inanılmaz derecede geniş kitlelerce yaşanılan bir durumdur. Bu durumun illaki istatistiklerle açıklanmasına gerek bile yok. Her hangi bir sosyal medya kulvarına genel bir göz attıgınızda, ilgi çekmek için binbir tane yol deneyen yüzlerce kullanıcı göreceksiniz. Amaçları paylaşmak degil, para kazanmak olan bu kitleler nerdeyse normal hayattan izole olmuşçasına, var güçleriyle bir yere gelmeye çalışmakta ve işin asıl mantıgını kaybetmekdedirler. Burada altını çizdiğimiz asıl mantık, insanlar sosyal medyada, sizi “siz” oldugunuz için severler. Yoksa sizden birşey elde ettiklerinden dolayı degil. Dolayısıyla siz, kendinizi oldugunuz gibi yansıtmak yerine, izleyicilerden faydalanmak için kendinizi ön plana çıkartmaya çalışırsanız, dijital bir zombiden farkınız kalmaz. Markalar ve fenomenlerin işbirliği yapması normal ve mantıklıdır. Fakat sosyal medyayı gerektiği gibi kullanılması geregi, burada belirttiğimiz durumların yaşanmaması adına psikolog ve internet uzmanlarının ortak görüşüdür.
Leave A Comment