Facebook’un Yeni Yüz Tanıma Projesi

Facebook için, sosyal medya dünyası adına dönüm noktalarından biri diyebiliriz. Zira Facebook ile birlikte internetin değişim geçiren çok fazla yüzü oldu. Herşey daha sosyal, herkes bir biri ile daha iletişim halinde gibi bir resim çıktı ortaya. Bu resmin detayları ise, gün geçtikçe hem Facebook’da, hemde diger sosyal medya sitelerinde her geçen gün daha bir netleşiyor. Facebook, kurulumundan bugüne, her geçen gün gelişmekte ve yeni özelliklere sahip olmaktadır. Bu özelliklerin bir kısmı ilk defa Facebook’da denenmiş, bir kısmı ise diger sosyal medya sitelerine uyum sağlamak amacıyla Facebook’a entegre edilmiş olanlardan ibaret. Fakat bir tane gerçekleşecegi iddia edilen yeni özellik var ki oldukça ses getirecege benziyor.

Facebook, bireylerin birbirleriyle kontak halinde olmalarını hedeflemiş, küçük bir fikrin ne kadar büyüyebilicegine örnek teşkil eden bir öncü komununda. Ve konumunun farkında olarak, sürekli halde ilham verici yeniliklere imza atma çabası içinde. Bu yenilikleri Facebook kullanıcıları olarak hepimiz birebir şahit olmaktayız. Bu yeniliklerin bir kısmı Facebook’u daha pratik, daha rahat kullanım amacını taşırken, kimi yenilikler ise kendimizi daha kolay ifade etmenin yollarını içeriyor. Mesela, son zamanlarda dünya genelinde olan herkesin lanetlediği teror saldırıları için Facebook’un başlattıgı “Güvendeyim” butonu oldukça olumlu eleştiriler almıştı. Bir başka örnek verirsek, yeni çıkan emojiler metin kullanmadan kendimizi ifade etmek için yeni alternatifler sunuyordu kullanıcılarına. Bu şekilde örnekleri sayısız şekilde çogaltabiliriz. Zira Facebook hiç durmaksızın mevcut yapısını geliştirmekte ve güncellemekte. Facebook ilklere imza atma idealinin yanı sıra, dünya genelinde de en kullanılır platfrom olma hedefinden caymamak için, sürekli yeni girişimlerede imza atmaktan çekinmeyen bir site. Bunun en son örnegini Instagram’ı satın almalarından anlayabiliriz. Bu kadar devasa bir yapı elbetteki beraberinde yeni ve aynı büyüklükte sorunlarıda getiriyor. Mesela sitenin kullanışlıgı açısından en hayati özellik olarak gizliliği koruma sorunu.

Facebook sosyal medya organı olsa bile, bir nevi kişisel alanımız anlamına da geliyor. Yani isterseniz dünya çapında arkadaşlara sahip olan, çok geniş kitlelere hitap eden bir sayfaya sahip olun, isterseniz de sadece aileniz ve kişisel arkadaşlarınızdan oluşan bir listeye sahip bir hesabınız olsun. Aynı derece gizlilik haklarına, olabilicek en güvenilir şekilde sahip olursunuz, ki sahip olmalısınız da. Çünkü belirttiğimiz gibi Facebook aşırı büyük dünya ve kapınızda mutlaka bir kilit ve o kilidin anahtarı da sadece sizde olmalı. Bu durumun farkında olan Facebook, gizlilige oldukça, en başından beri önem vermiş, bu konudaki açıklar konusunda daima titizlikle çalışmış ve hakkını vermek gerekirse de bunda başarılı olmuştur. O kadar ki, Facebook sistemde açık bulmalarına yardım edenlere para ödülü sağlamış, kendilerine bildirilen her bir raporu değerlendirmiş, her açıgı kapatmak adına sürekli güncelleme üstüne güncelleme yayınlamış ve yayınlamaktadır. Bu gizlilik konusunda Facebook yepyeni adımlara yelken açmak üzere ve bu adımlar, şimdiye kadar söylenti şeklinde olsa bile artık ufak ufak resmileşme yolunda emin adımlarla ilerlemekte.

Deepface

Deepface kavramını belki ilk defa duymuş olabilirsiniz. Fakat aslında bu, patenti şuan Facebook’da olan ve birçogumuzun aslında farkında bile olmadıgı lakin kullandıgımız bir yazılım. Pekala nedir bu Deepface ve ne işe yarar ? hemen açıklayalım. Hesabınızı kaybettiğiniz ve tekrar kazanmak istediğiniz durumlar belki olmuştur. Bu durumlarda Facebook sizi kimlik dogrulama amacıyla, bir nevi sınava sokar. Mesela size arkadaş listenizdekilerden bir takım resimler sunar ve o kişilerin kim oldugunu sorar. Pekala o resimdekilerin arkadaşlarınız oldugunu nasıl biliyor dersiniz? İşte bahsettiğimiz Deepface yazılımı ile bu mümkün olabiliyor. Deepface bir yüz tanıma, daha dogrusu algılama teknolojisidir. Facebook’a yüklediğiniz bütün resimlerdeki yüzler, o resimdeki kişilerle eşleştirilir ve Facebook tabiri caizse o kişileri artık yüzlerinden tanır. Bu teknoloji belirttiğimiz gibi yeni degil. 2014’den bu yana aktif olarak kullanılıyor. Bugün ise bunun bir adım ötesine geçilmenin hesapları yapıldıgı, artık iyice gün yüzüne çıkmış durumda.

Geçtiğimiz zamanlarda Facebook’un Ceo’su ve kurucusu Mark Zuckerberg’in Facebook’da yayınladıgı bir fotografta, bilgisayarının Web Cam’ini bantla kapatması oldukça dikkat çekmiş ve tartışmalara yol açmıştı. Zaten internet konusunda bu paranoyalar daima dillendirilmiştir. Acaba izleniyormuyuz? bilgilerimiz bizim istegimiz dışında depolanıyormu? gibi soru işaretleri daima vardır. Bu soru işaretlerinin cevaplarını bilmiyoruz fakat Mark Zuckerberg’in ön kamerası bantlı bilgisayarının cevabı, çok yüksek ihtimalle yeni yazılım ile ilgili. Bu yazılım konusundaki iddialara göre patenti Facebook’a ait olan yüz algılama teknolojisi, artık sadece resimlerden degil kameradanda artık bizi algılayabilicek. İddialara göre bu yeni gelecek sistem ile birlikte akıllı telefonlarımızın ön kamerası yada bilgisayarlarımızın Web Cam’i aracılıgı ile kullanıcıların yüzleri algılanıyor ve duyguları tahmin edilmeye çalışılıyor. Facebook’un bu hizmeti hakkında henüz resmi bir açıklama gelmese de, kullanıcıların telefon kameraları yada webcamler ile sürekli izlenebileceği belirtildi. Bunun amacı ne olabilicegi ile ilgilide henüz bir duyuru yada bildiri yok. Fakat söylentilere göre, duygular ile ilgili bir durum sözkonusu olduguna göre, amacın bilgilerimizi toplamak degil, ruh halimize göre davranıcak bir “yapay zeka” fikrinin daha agır bastıgı söylenebilir. Yapay zeka ile Facebook nasıl bir ikili olacak yada Facebook kullanımımızı nasıl etkileyecek, bunu şimdiden tahmin etmek zor olsa da, Facebook,un sıradan güncellemelerden öte yeni ve heyecan verici değişikler peşinde oldugu kesin gibi görünüyor.