Facebook ve Google reklamların ana merkezi olacak. Başlıktaki bu cümleyi gördüğünüzde dogal olarak zaten öyle değilmi? diye düşünmüş olabilirsiniz. İşin gerçegi tam olarak değil. Dijital reklamcılık dünya genelindeki en büyük ticari platformlardan bir tanesi ve her geçen büyüyen bir sektör. Yani 24 saat içinde milyonlarca yeni reklam anlaşması yapılıyor ve bu reklamlar çeşitli sosyal medyalarda tüketilmek üzere yayınlanıyor. “En duyulmuş kim varsa, ona reklam verilir” mantıgıyla dogal olarak internetin zirve isimleri en büyük reklam payını alsada, tamamını kaplamış degil. Şimdilik. Zira Facebook ve Google, artık reklam dünyasındaki yerini iyice sağlamlaştırmak üzere adımlar atmaya hazırlanıyor.
Aslında dijital reklamları iki şekilde ele alabilmek mümkün. Birincisi başını sosyal medya sitelerinin en büyükleri olmak üzere (ki burada akla gelen ilk isimler bellidir. Facebook, Google, YouTube vs. ) dijital reklamların en çok tüketildiği ve yatırım yapıldıgı platformlar. Burada ki reklamlar ekosistem mantıgına dayanır. reklamveren firmalar genellikle kurumsal anlaşmalar yaparlar. Örnegin Volskwagen şirketi oldugunuzu farzedelim. YouTube’da reklamlarınızı yayınlamak istiyorsunuz. Youtube ile 6 aylık bir reklam anlaşması yaparsınız ve 6 ay süresince reklamlarınız YouTube tarafından YouTube’daki içerikler üzerinde görüntülenir. (bildiginiz üzere buradaki reklam gelirlerinden sözkonusu içeriğin sahibi de pay alır. Bu, günümüzün YouTube’dan para kazanma kavramının temel mantıgıdır). Bu arada reklamveren, reklam performansları hakkında detaylı bilgiye sahip olur. Reklamlarının dogru işletilmesi, dogru kitlelere ulaştırılması gibi temel konularda aracı kuruma yani YouTube’a güvenilir. Ve nihayetinde de reklamveren de, reklama tıklayan da, YouTube’da, içerigi hazırlayan da sonuçtan mutlu olarak bir eko sistemin dönmesini sağlarlar. Genel dijital reklamcılıgın çalışma prensibi, pratikde bu şekilde oluyor.
Sadece YouTube’dan örnek verdik fakat kurumsal ve adını duyurmuş bir çok sosyal medya sitesinde ki döngüde, kullanım esasları sitenin yapısına göre değişmekle beraber pratik olarak bu şekildedir. Yani reklam veren, aracı platform, özgün içerik sahibi ve tabiki müşteri dörtlüsüyle bu döngü sürekli halde dönmeye devam eder. Genel tabu olarak sistem bu şekilde olsa bile, istisna yapılarda yok degildir. Zira durumu sadece sosyal medya siteleri olarak bakmak yanlış olur. Bildigimiz üzere sadece reklamlar sadece sosyal medya sitelerinde degil, genel olarak tüm sitelerde hatta uygulamalarda da çıkmaktadır.
Pop-up Reklamlar
Günümüzde sitelere baktıgımızda hemen hemen herbirinde reklam görebilmekteyiz. Bu reklamların çogu AdWords odaklıdır. Yani Google’ın verdiği reklamlardır. Dünyanın en büyük arama motoru Google, reklamları veren Google, dolayısıyla reklam sektörünün en büyügü Google şeklinde bir düşünce tarzınız olabilir ki nispeten dogrudur. Fakat eksiktir. Zira internet büyük bir alan ve sadece Google’dan ibaret degil. Durumu istatistiklere vurdugumuzda Google’ın(dolayısıyla YouTube gibi alt şirketlerinin) ve Facebook’un reklam pazarında %70 pay sahibi oldugunu söylebiliriz. Kalan %30luk bölüm ise, Google’a ait olmasa bile internetin önde giden sitelerine kalıyor. Snapchat, Twitter gibi siteleri bu %30’daki bölüm için örnek siteler olarak gösterebiliriz. Ne var ki bununla da bitmiyor. En bilinen örneklerden yola çıkarsak; hepimiz internetten film izlemişizdir. Yada internet sitelerinden herhangi bir dosya indirmişizdir. Bu sitelerde de reklam görmeyenimiz yoktur muhtemelen. Çogunlukla pop-up şeklinde çıkan ve genelliklede rahatsız eden bir yapıda da olsa bu reklamlar da bir çeşit endüstridir. Yani bu reklamlarında, tıpkı AdWords gibi ara birimleri, reklam verenleri ve siteler aracılıgı ile müşterileri vardır.
İşte Google ve Facebook, bu reklamlara gözünü dikti demek mümkün. Zaten bu tip reklamlar için çok önceden beri tepkili oldukları aşikar. Zira sırf bu reklamlara tezat olması ve kullanımının azaltılması için, Adblock gibi reklam önleyici yazılımlar, bildiğimiz üzere Google patentlidir. Artık yenilikçi projelerle bu reklamlara ait paya da ortak olmak ve hemen hemen bütün dijital reklamcılıgı bünyesinde toplamak isteyen Google ve bu konuda en büyük rakibi olan Facebook, yeni hamlelerle sözkonusu projelere dair girişimlerine başlayacagını duyurdu.
Bütün bunların toplamı ile ilerde kullanıcı olarak nasıl bir internet ve reklam politikası görebilicegiz? sorusu bu hamleler ile tahmini bir hal alıyor diyebiliriz. Yani bu gidişata göre istenmeyen reklamlar azalıcak. Bütün dijital reklamlar çok daha kontrollü ve sistematik olacak. Tabiki bu gelişmeler kullanıcı olarak bu yönde ilerlerken, Facebook ve Google açısından daha yüksek kar dolayısıyla daha yüksek bir marka değeri anlamına geliyor.
Leave A Comment