Terörizm son yılların en büyük sorunlarından biri olmasının yanı sıra, sosyal medyada terör içeren yayınlar ve bunların kontrolü, internet dünyasının en çok üzerinde durulan konularından biri haline geldi. Dünya genelinde kendini gösteren terör olaylarına paralel olarak, haber harici terör içerikli yayınlar, bireylerin oldugu kadar, “bunların yayınlanmasına vesile olma” durumuna giren sosyal medya platformları içinde risk taşıyor. İşin içine bu sitelerde reklam yayınlayan markalar ve kurumlarında oldugu göz önünde bulunduruldugunda, çok geniş bir isim tablosu ve terör kelimelerinin yan yana gelmesi, ortaya istenmeyen görüntüler çıkmasına yol açıyor. Bu durum karşısında bir çok sosyal medya sitesi geniş önlemler alarak ve yeni düzenlemeler getirerek, yapılarında radikal değişiklikler yapma yoluna girdiler.
Terör dünyadaki belkide en istenmeyen kelime durumunda. Hem ülkemizde, hemde dünya genelinde artan terör olaylarına karşılık alınan önlemlerin sanal yansıması, sosyal medya sitelerinde de kendine yer buldu. Bir başka deyişle, sosyal medya siteleri de etkin biçimde terörle mücadele etme kararı aldı. Bu kararın boyutları, site yapılarının belki arayüzünüde göremeyecegimiz fakat teknik alt yapı olarak çok geniş şekilde, neredeyse tüm sistemi baştan yenilemeye iteleyecek kadar geniş. Sosyal medya denilince, akla gelen ilk isimlerden biri olan Facebook’da, terörle mücadele konusunda bütün benlikleriyle mücadele ediceklerini, ellerindeki tüm imkanları kullanacaklarını ve Facebook olarak üzerine düşeni yapmaktan çekinmeyeceklerini duyurmuştu. Bu anlamda sitenin kendi yapısında da bir çok teknik değişiklik söz konusu oldu. Bir çok yeni teknolojinin yanında, terörle mücadele konusunda çok daha geniş bir kadroyla, Facebook, kendi adına yeni bir dönemin başlangıcını yapmış oldu diyebiliriz. Facebook, terör ile mücadele konusunda, tıpkı diger sosyal medya siteleri gibi, yeni adımlarını gizli kapaklı şekilde degil, açık açık duyurarak atıyor. Ve bu adımların sadece başlangıç oldugunuda ekstra olarak belirtmekten geri kalmıyor.
Terör ve sosyal medya, sadece Facebook için gündem konusu sayılmaz. Diger sosyal medya siteleri de, dünya genelinde artan terörizm ile ilgili bünyelerinde radikal değişikliklere gitmiş durumda. Dolayısıyla internet dünyasının sosyal ögeleri, terör içerikleri için bütün önlemlerini almış ve bu konuda oldukça duyarlı hassas tavırlarını sergilemiş haldeler. Bu konuda belkide başı çeken en büyük sosyal medya sitesi YouTube olsa gerek. Hatta YouTube’ı, “sosyal medya ve terör kapsamlı içerikler” kavramını gündeme çeken isim olarak dahi düşünebiliriz. Zira tüm dünya genelinde gerçekleşen terör olayları bir yana, terör ve aşırılık içeren içeriklerin yayınlanabiliyor olması, ilk olarak YouTube’da ses getirmiş ve YouTube bu durumdan oldukça zarar görmüştü. Neredeyse boykot sınırlarına yaklaşan tepkiler sonucunda, YouTube dahi yapısını baştan düzenleme ihtiyacı duymuş ve bu durum, dogal olarak diger sosyal medya siteleri için, içerik konusunda dikkatli olunması gerektiği konusunda bir örnek olmuştu.
Yeni Teknolojiler
Sitelerin yapılarında değişiklik yapmaları, içerik kontrollerinin daha hassaslaşması bir yana, Facebook bir adım daha atararak, yeni değişiklikleriyle birlikte, yeni teknolojilerini de hayata geçiriecegini duyurmuştu. Bu teknolojilerinden biri olan “Parmak İzi” teknolojisi, bu bağlamda oldukça öne çıkan ve muhtemelen zaman içerisinde diger sitelerce de kullanılacak, yeni bir kavram diyebiliriz. Adındanda anlaşılacagı gibi, bu teknoloji ile birlikte sanal ortamda yapılan herşey çok daha şeffaf hale gelebiliyor, zararlı içerikler daha kolay tespit edilip kaldırılabiliyor ve tabiki şayet ortada sanal bir suç sözkonusu ise, suçu işleyenin tespiti çok daha kolay şekilde mümkün hale gelebiliyor.
Facebook, adımlarını sadece teknik olarak degil, çalışan iş gücü yani kadro olarak da genişletmesi bir yana, buradaki iş gücünün niteliğini de ön plana çıkarıyor. Zira yapılan açıklamalarda, içeriklerin denetlenmesi ve kontrolü için, aralarında terörizm üzerine daha önce çalışmış akademisyenlerin, deneyimli hukukçuların ve emniyet görevlilerinin de yeni kadroda bulunacagı belirtiliyor. Bu yeni kadroyla Facebook’un bu kapsamdaki kadrosu, 3000’den 4500’e kişilik personele çıkarılacak. Ayrıca bu kadro sadece Facebook’u degil, Facebook’un sahibi oldugu Instagram ve Whatsapp üzerinde de yetki sahibi olacak. Facebook’un teknik alt yapısı, terör içerikli kelimeleri milisaniyeler içinde tespit edebilirken, gerektiği durumlarda Facebook’un terörle mücadele kadrosu da manuel olarak müdahalede bulunabilecek. Burada önemli olan bir başka nokta ise, terörizm içeren içeriklerin sadece yazıyla alakalı olmayacagı. Terörizmle eşleştirilmiş her türlü görsel yada işitsel materyal de, Facebook’un yeni tarama sistemiyle tespit edilebilicek ve terör propagandası kapsamında değerlendirilicek.
Facebook, bu yeni güvenlik kadrosu ve sistemiyle, çok daha güvenli ve çok daha temiz bir sosyal medya için öncü adımları atmış oldu. Bu durum zamanla diger sosyal medya sitelerini de etkileyecek ve muhtemelen kullanıcılar, çok daha güvenli bir sosyal dünya içerisinde olurken, bu tarz içeriklerle alakalı kimseler için haberler hiç de hoş olmayacak. Zaten “temiz internet” prensibi, sosyal medyanın en önemli noktalarından biriyken, bu son gelişmelerle güvenlik çıtası bir adım daha yukarı çekilmiş olacak. Bu durumu gözardı eden siteler için de, çok agır cezaların getirilmesi gündemde. Şayet somut cezalar olmasaydı bile, YouTube örneginden yola çıkarsak, sosyal medyanın kendi toplulugunun dahi, bu tarz durumlar için oldukça tepkili oldugu gözlemlenebilir şekilde ayrı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Facebook,un yeni güvenlik politikaları kademe kademe aktifleştiriliyor. Açıklamalara göre, yakın zaman içinde kadro tamamlandıgı takdirde, tam olarak hayata geçirilmiş olacak.
Leave A Comment