Sayfa İçeriği
Facebook reklamlarının biraz bilgi, izleme ve etkin olarak kullanılması için test etme gerektiren karmaşık bir sistem olduğunu birçok kez dile getirdik. Öğrenmenize yardımcı olacak koca bloglar, reklamları yönetebilmeniz için her bütçeye uygun büyük araçlar vardır ve basit bir ücret karşılığında tüm iş yükünü sizden alacak binlerce şirket kurulmuştur.
Yeterince karmaşık olan her sistemde çok çeşitli kullanıcı bulunur. Kimileri hesaplanamayacak şekilde başarılı olup, büyüleyici bir hayat yaşarken ünlü olabilir ve bu sektörün öncüleri arasında yer alabilir. Birçoğu orta derecede başarılı olacaktır ve olumlu ya da olumsuz olarak size verebilecekleri değerli bir tavsiyeleri olmayacaktır. Bazıları ise başarısız olacak ancak tekrar toplanıp, hatalarından öğrenip, devam etmeye ve başarılı olmaya çalışacaktır.
Çok azı başarısız olacak ve bir şeyleri yanlış yaptığını düşünmek yerine tamamen Facebook reklamlarını (veya başka bir sistemi) suçlayacaklardır. Bu gibi insanlar, kulakları tırmalayacak şekilde “Bu saçmalık” diye bağırmaları ile bilinirler. Her şeyi mükemmel derecede yapmışlardır ancak istedikleri sonucu alamazlar ve bu yüzden de hata siteden kaynaklanıyor olmalıdır. Ancak genel anlamda hiçbir şeyi doğru yapmamışlardır.
[ilginiziCekebilir id=”895″]
Bu yazıyı okuyan hemen hemen herkesin sistemde bir şekilde başarılı olmuş veya sisteme nispeten yeni kullanıcılar olarak başarıya çok yakın olduğunu varsayıyoruz; bu sayede bulabilecekleri her yardımı kullanabilecek bir konumda olduğunuzu kabul ediyoruz. Sizin gibi okuyucuların karşılaştığı sorunlardan birisi de, reklamlarınızın niyetinizdeki şekilde işe yarayıp, yaramadığını bilmektir. Eğer istediğiniz performanstan daha düşük bir performans elde ediyorsanız, temelde sadece paranızı harcıyorsunuzdur.
Eğer analizlerinizi okuma alışkanlığınız yoksa veya sadece neye bakmanız gerektiğini bilmiyorsanız, işte birkaç uyarı işareti.
Paranız Kullanılmadığında
İlki, bütçe felaketi açısından oldukça büyük bir sorun değil ancak reklamlarınızın başarılı olmalarını engelleyecek şekilde bir şeylerin yanlış olduğu yönünde size bir ipucu verir. Aslında tüm reklamlarınızı yaratırsınız, bütçenizi belirlersiniz ve ardından reklamlarınızı yayına alırsınız. Daha sonra sisteme giriş yaptığınızda bir sorun ile karşılaşırsınız; sizden hiç ücret alınmamıştır. Tekrar kontrol eder ve bütçenizin ayarlandığından emin olursunuz. Örneğin günde 5 liralık bir bütçe ayırdıysanız günde 30 kuruş harcayabilirsiniz.
Giderinizde oluşan bu eksikliğin nedeni ziyaretçilerin eksik olmasıdır. Eğer reklamlar için ödeme yapmazsanız, diğer etkenlerden bağımsız olarak hiç trafik almazsınız. Paranız olsa dahi reklamınız insanlara sunulmamıştır. Bu hatalı olarak yarattığınız reklamlar ile vaktinizi harcıyor olduğunuz anlamına gelir. En azından bu durumda beklenmedik bir mali sorun ile karşılaşmamış olursunuz.
Peki reklamınızın yayınlanmasını ve ilgili maliyetin tarafınızdan alınmasını engelleyen şeyler nelerdir? Bunun üç ana nedeni vardır.
İlk neden çok düşük günlük bütçeden kaynaklanmaktadır. Eğer Facebook öngörülerinin tıklama başına 80 kuruş sunduğu bir hedef kitle için reklamlarınızı ayarladıysanız ve günlük bütçenizi 1 lira olarak belirlediyseniz günlük bir tıklama alabileceğinizi düşünürsünüz. Ancak reklamlarınızda çok fazla metin olması veya düşük kalite skoruna sahip olması gibi başka etkenler maliyetlerinizi yükseltebilir. Artık tıklama başına 1 lira 10 kuruş gerekebilir ki bu rakam, günlük 1 liralık limitinizden fazladır. Sonuç olarak hiç tıklama alamazsınız. Bunun en kötü kısmı, bu maliyetler günden güne değişebilir. Bu yüzden bir gün trafik alırken, bir gün hiç almayabilirsiniz. Bu senaryo oldukça düşük ihtimal ancak küçük kampanyalar ve garip bütçe sınırlamalarında oluşabilir, bu yüzden dikkatli olun.
İkinci neden çok dar bir hedef kitlenizin olmasıdır. Hedefleme etkenlerini devreye soktuğunuzda Facebook, kitlenizin ne kadar geniş olacağı konusunda oldukça iyi tahminler sunmaktadır. Her başarılı etken kitlenizi daraltır ve ortak bir ilgi alanını paylaşan bir kitle aradığınızdan ötürü kimse sadece tek bir etkene bağlı kalmaz. Buna, Venn şemasının kesişme noktası da denir.
Eğer çok fazla hedefleme etkenini dahil ederseniz, kitleniz çok daha küçülecektir. Artık “çok küçük” kavramı göreceli olmalıdır; yine de on binlerce insanı içerebilir. Sorun şu ki, Facebook’taki milyarca insandan sadece çok azı güvenilir bir biçimde çevrimiçidir. Potansiyel 10,000 kullanıcınızdan sadece 100 tanesi her gün veya her hafta giriş yapıyor olabilir. Bunların bazıları reklamlarınızı hiç görmeyen sahte hesaplar olabilir. Reklamlarınızı görmeleri için doğru insanları beklemeye başlayabilirsiniz ancak bu insanlarda reklamlarınızı görmek için doğru kanalları kullanmayabilir. Bu durumda dönüşüm oranlarında ve reklamlarınızın etkinliği üzerinde bazı sorunlar yaşayabilirsiniz.
Üçüncü neden ise reklamınızın yayınlandıktan hemen sonra askıya alınması veya iptal edilmesidir. Bu, genellikle bir reklam, reklam kalite sisteminden geçip, onaylanması ancak ardından bu reklamın belirli bir kuralı ihlal ettiği tespit edilmesi veya reklamı gören kişileri aşağılaması nedeniyle spam olarak raporlanmasıdır. Reklamınız kaldırılmadan önce birkaç görüntüleme (hatta birkaç yüz görüntüleme) alabilir ve ardından reklamınızı düzeltene kadar askıya alınabilir.
Facebook Beğeni Sayısı Artmadığında
Şimdi sadece vaktiniz yerine paranızı da niçin harcıyor olabileceğinizin nedenlerine bir bakalım. Bu gibi durumlarda para harcar ancak reklam amacınızın yerine getirilmediğine tanık olursunuz. Farklı reklam hedeflerinin farklı sorunları vardır, bu yüzden hepsini genelleyerek tek seferde aktarıyor olacağız.
Facebook reklam sistemi için genellikle en yaygın yeni reklam hedefi, daha fazla Facebook beğenisi elde etmektir. Acemi bir reklam veren olarak bu reklam hedefi, uygulaması, takibi ve yönetmesi en kolay hedeftir. Reklamlarınızı bir süre yürüttükten sonra bakıp, beklediğinizden çok az takipçiye sahip olduğunuzu keşfetmek de oldukça kolaydır.
Elbette her reklam yayınladığınızda reklam amacı ne olursa, olsun belirli bir miktarda takipçi kazanırsınız. Önüne çıkan her sayfayı beğenmeyi seven insanlar var. Diğer insanlar ise belirli bir programın parçasıdır ve kazançlarını arttırmak için karşılaştıkları her sayfayı beğeneceklerdir.
Eğer reklam yayınlıyor ve bunlar için ödeme yapıyorsanız ancak takipçi elde edemiyorsanız, bu durum, reklamlarınızın görüntülenmekten başka bir işe yaramadığı anlamına gelmektedir. Bu, sizin gerçek niyetinizdeki hedeflere uymayan sadece görüntülemeye odaklanmış bir reklam veya uygulama yükleme reklamları veya video görüntüleme ya da başka bir şey olabilir.
Reklamların tıklanmasına ancak takipçi kazanamamanıza neden olabilecek bir dizi sorun da vardır. Bunlardan en yaygını kötü marka sayfanızdır. Bir kullanıcı reklamınıza tıkladığında yorumlarınızı, gönderilerinizi ve profilinizi görebileceği marka sayfanıza yönlendirilir. Eğer profiliniz tamamlanmadıysa veya kullanıcıların önemsemeyeceği şeylerden birine benziyorsa, kullanıcılar beğenmeyecektir. Eğer inaktif görünüyorsa ve son gönderileriniz 2016, 2015 veya 2014 yılında paylaşıldıysa, kullanıcılar sizi takip etmeyecektir. Nihayetinde ortada onlar için değerli olan bir şey yoktur.
Yeni Facebook Beğenileriniz Açıkça Bot Olduğunda
Diğer sosyal ağlar veya Twitter’dakiler kadar, Facebook reklamlarında büyük bir sorun olmasalar bile botlar Facebook veya bir başka sosyal ağdaki vebadırlar. Facebook’un uyguladığı iyi bir filtreleme sistemi var ve Facebook’taki botlar sizi, reklamlarınız aracılığıyla bulamazlar. Ancak derinlemesine bir araştırma yaptığınızda yeni takipçilerinizin büyük bir çoğunluğunun şüpheli bir biçimde bot olduğunu keşfedebilirsiniz.
Eğer durum böyleyse, bu sizin için oldukça kötüdür çünkü botlar etkileşim ve dönüşüm oranları açısından oldukça rezildir. Bunların bir grubunu araştırın ve hedef kitlenizde çeşitli değişiklikler yaparak hedef kitlenizi çeşitlendirin. Eğer başarılı olursanız, reklamlarınızdan bu bot trafiğini filtreleyebilecek ve paranızı koruyabileceksiniz.
Yeni Takipçilerinizin Hedeflediğiniz Grup Dışından Olması
Bot trafiklerinden daha yaygın bir diğer sorun ise, istediğiniz hedef kitlenizin dışından trafik çekmektir. Bu kullanıcılar gerçek insanlardır ancak ya sayfanız ile etkileşime geçmeyerek ya da kendi ana dillerinde sayfanızı bile okuyamayarak sorunlara neden olacaklardır. Sayfanızı okuyabilseler bile sitenizi ziyaret etmeyerek, ürününüzü satın almayacaktırlar ve bu yüzden takipçi olarak tamamen değersizdirler. Aslında bunlar tamamen şişirme takipçilerdir.
Hedef kitleniz dışında takipçi elde etmenizin en büyük nedenlerinden birisi clickfarm ülkeler denen, tıklama bazlı programların yaygın olduğu ülkelerdir. Hindistan, Filipinler, Bangladeş, Endonezya, Pakistan ve diğer başka ülkeler genelde birçok işletme için oldukça kötüdür. Ancak eğer markanızın çok özel bir hitap grubu var ise, Türk kitleniz de dahil olmak üzere diğer kitleler hala hedeflediğiniz kitle dışında olabilir. Örneğin kadın temizlik ürünleri satan bir işletmeyseniz, sayfanızı takip edecek birkaç erkek sizin için tamamen faydasız olacaktır.
Bu etkisiz kitleye neden olabilecek bir motivasyonunuzun olması ironik bir biçimde daha az maliyet yaratma çabanızın ürünüdür. Oldukça ucuz, hatta kuruş bazında tıklamalar elde etmek oldukça zor bir şeydir. Bunun nihayetinde genellikle elde ettiğiniz kitle sizin için tamamen kullanışsızdır. Tıklama başına bireysel giderlerinizi oldukça azaltabilirsiniz ancak bir bütün olarak düşündüğünüzde, tüm reklam satın alma süreciniz size bir fayda sağlamayacaktır. Takipçi elde etseniz bile paranızı harcarsınız çünkü hiçbir takipçinin size bir getirisi olmayacaktır. Sizin veya işletmeniz için hiçbir şey yapmayacaklardır.
Gönderileriniz Etkileşim Almadığında
Bu, yeni bir reklam amacından kaynaklanır ancak bunun da iki farklı sorunu var. İlki reklamın kendisindedir. “Şu gönderide daha fazla etkileşim kazan” amacıyla bir reklam yürütüyorsanız, kesinlikle o gönderide daha fazla etkileşim istiyorsunuzdur. Eğer elde edemezseniz, reklamınızla ilgili sorunlar vardır.
Ne tür sorunlar? Neredeyse her şey olabilir. Bütçe sorunları reklamınızın görüntülenmesini engelleyebilir ancak bunu, içerideki paranızdan kullanılmadığında fark edersiniz. Yanlış kitleyi hedeflemek, reklamınız ile ilgilenmeyen ve onunla etkileşime girmeyecek insanlara gösterilmesine neden olur. Aynı zamanda gönderinizin ilgi çekici olmaması gibi gönderinin kendisi ile ilgili de sorun yaşayabilirsiniz ki, herhangi bir etkileşim almak için daha çok para harcamanız gerektiği anlamına gelir.
Gönderiniz için etkileşim demek, daha fazla yorum ve daha fazla Facebook durum beğeni demektir. Eğer Facebook reklamıyla bunu sağlayamıyorsanız, reklamla alakalı ciddi bir problem var demektir.
[ilginiziCekebilir id=”763″]
Bu, çözümü oldukça karmaşık olan sorunlardan birisi çünkü bunun çözümünde herkese uygun bir yol bulunmamaktadır. Neyin işe yarayıp, neyin işe yaramadığını görmek için reklamlarınız, farklı kitleler, farklı bütçeler ve farklı gönderiler ile denemeler yapmalısınız.
Etkileşim eksikliği, sayfanızı büyütmek için yarattığınız reklamlar ile dikkatini çektiğini kitleniz ile ilgili sorunlara da neden olabilir. İnsanlar sayfanızı beğendiğinde, sayfanızdaki gönderiler ile etkileşime girecek takipçiler olmasını beklersiniz. Elbette birçoğu bunu yapmayacaktır (ulaşım ortalama %6’dır ve etkileşim oranları bunun küçük bir yüzdesidir) ancak yine de en düşük seviye etkileşim oranını korumak isteyeceksinizdir. Eğer kitleniz büyüyorsa ancak etkileşiminiz aynı kalıyorsa, ya içeriğiniz daha kötü bir hal almaktadır ya da kitleniz olması için pek de istenmeyen kullanıcıların ilgisini çekiyorsunuzdur.
Uygulamalarınız İndirilmiyorsa
Uygulama yüklemeye odaklanmış reklamlarda da benzer sorunlar vardır ancak işe yarayıp, yaramadıklarını görmek çok daha kolaydır. İnsanlar uygulama indirmek için bot kullanmazlar çünkü sağladığı getiriye kıyasla kurulumu oldukça maliyetli ve karmaşıktır. Belki üçüncü taraf bir şirketten belirli bir uygulama indirmek için hizmet satın alabilirsiniz ancak bu durum, bu gönderinin kapsamının dışındadır.
Sonuç olarak paranızı çarçur ettiğinizi nasıl öğrenebilirsiniz? Sadece reklamlarınızdan elde etmek istediklerinize bakın ve bunları ortalama olarak elde ettikleriniz ile karşılaştırın. Facebook tahminlerine güvenmek zorunda değilsiniz ancak biraz araştırma yapın. Sektörünüz için ortalama dönüşüm oranları nelerdir? Bulması çok da zor olmasa gerek.
Leave A Comment