Facebook gibi küresel bir sitenin, kendine ait kuralları olmasıda kaçınılmaz oluyor. İnternet dünyasında her sosyal medyanın kendi özgü kuralları oldugu gibi, birde iki ayrı genel toplum ve topluluk kurallarına biat etmesi beklenir. Bu kurallar, öncelikli olarak tüm dünya genelinde geçerli olan, evresensel suçları (terör propagandası, ırkçılık, madde kullanımına özendirme, hakaret istismar gibi suçlar) engelleyen kurallar vede ülkenin kendine özgü yasalarını kapsayan kurallar olmak üzere, niteliği farketmeksizin her sosyal meydayı kapsayan koruma politikalarıdır. Bu kuralların ihlali, sadece içeriklerinizin kaldırılması yada hesaplarınızın kapanmasıyla kalmaz, aynı zamanda gerçek hayattada başınızı ciddi anlamda derde sokabilirler. Bu durum Facebook kapsamı içinde geçerlidir.
Facebook, bir çogumuz için ayrı bir dünya. Eger Facebook’u yogun şekilde kullanıyorsanız, günlük alışkanlıklarınızı oraya da yansıttıgınızı farkedeceksiniz. Yapısı itibariyle duygu ve düşüncelerinizi herhangi bir bireye yada kuruma veya kavrama hedef göstermeksizin, dünyaya açık şekilde paylaşabildiğiniz gibi, Facebook içerisinde diger kullanıcılarla sosyalleşebilir yani direkt dialoga girebilir, fikirlerinizi belirtebilirsiniz ve muhtemelen bunları yapıyorsunuzdur da. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, sanal dünya ve gerçek hayat arasındaki tek farkın, iletişim kurulan ortam yani platformun farklı olmasıdır. Bir diger değişle yaptıklarınızdan, söylediklerinizden, kısacası eylemlerinizden aynı gerçek hayatta oldugu gibi sanal ortamlarda da birinci dereceden sorumlusunuz. Hatta bu durum, gerçek hayattan bile daha dikkat gerektirir. Çünkü “söz uçar, yazı kalır” deyişinin yansıması olarak, yazdıgınız, çizdiğiniz herşey, siz bilgisayarınızı kapattıgınızda silinmiyor, siz yada bir başkası müdahele etmediği sürece sonsuza dek orada kalıyor.
İnternet ortamlarında, fikir ve düşüncelerden bagımsız paylaşılan içerikler dışında, en dikkat edilmesi gereken şey muhtemelen duymuş oldugunuz gibi telif haklarıdır. Size ait olmayan her eserin, bir başkasına ait telif hakkı vardır ve bunları amacı dışında kullandıgınız takdirde birnevi sanal suç işlemiş sayılırsınız. Bunun riskleri nedir? diye soracak olursanız, en basitinden tabiki en başta içeriğiniz kaldırılır. Pekala en ağır yaptırımı ne olabilir? diye soracak olursanız, şayet ciddi bir durum söz konusu ise, başınız ciddi anlamda hukuksal sorunlarla belaya girebilir hatta aleyhinize sonuçlanan durumlar ortaya çıkarsa, ciddi miktarlarda para cezalarından, hapis cezalarına kadar istenmeyecek şeyler yaşayabilirsiniz. O kadarda olurmu? diyecek olursanız, evet olur hatta oluyorda. Hemen açıklayalım.
Telif Hakları Sorunsalı
Telif hakları genellikle en sık olarak film, müzik, klip gibi görsel ve işitsel medyalarda sıkıntı yaratır. Özellikle yapısını tamamen bu materyaller üzerine kurmuş olan YouTube’da, bu konular çok hassasdır. Şayet istemeyerek bir telif hakkı ihlali yaparsanız en fazla uyarılırsınız fakat işi inada bindirip, hayır bu içerik bana ait diye tutturursanız YouTube aradan çekilir ve mahkemelerle başbaşa kalırsınız, ki bu Youtube dünyası içinde, çok sık olmasa bile günümüzde dahi ara ara yaşanılan durumlardır. Facebook ise, yapısı itibariyle daha farklı bir platform oldugu için gözünüze daha tehlikesiz, “nasılsa herkes paylaşıyor, birşey olmaz hissiyatı” uyandıran bir ortam gibi görünebilir. Fakat bilmeniz gerekir ki, pek fazla dile getirilmese bile, Facebook’da telif konularında, hele hele topluluk kuralları konularında en az YouTube kadar hassas ve tavizsizdir.
Telif hakları, bizdeki daha bilinen tabiriyle korsan yayınlar, zaten yasalarımıza göre suçtur. Sadece ülkemizde degil, dünya genelinde de suçtur. Facebook gibi dijital ortamlarda korsan yayın yapmak, ortada fiziksel bir durum olmadıgı düşüncesiyle suç sayılmaz yanılsamasına kapılmak inanılmaz derecede yanlıştır. Tam tersi, dijital suçlar çok daha önem teşkil eder. Korsan yayınların en başında bildiginiz gibi filmler gelmektedir. Geçtiğimiz zamanlarda, Marvel’in son filmi Deadpool’un vizyona girmesinden tam sekiz gün sonra, filmi sinemada çekerek daha sonra Facebook sayfasında yayınlayan Trevon Maurice Franklin bir genç, FBI tarafından tutuklanarak, 3 senelik hapis cezasına çarptırılmıştır.
Ülkesel Kurallar
Tabiki Facebook’daki suç kapsamına giren kavramlar sadece telif haklarıyla ilgili degil. Paylaştıgınız her bir içeriğin, her bir kelimesinden bile sorumlu oldugunuzu unutmamalısınız. Bu konuda da örneklerimiz var. Tayland’da, kralı (orada monarşik yönetim oldugunu hatırlatalım, yani bir kralları var) küçük düşüren paylaşımlarından dolayı bir kişiye ilk etapta 70 sene, daha sonra suçunu kabul edip af istediği için 35 seneye düşürülen bir hapis cezası durumu gerçekleşmiştir. Facebook’un, aynı zamanda ülkesel bazda kurallar koyabildigini belirtmiştik. Bu örnek üzerinden Tayland’ın bu tarz içeriklerin yasaklanması için Facebook’a bizzat başvurdugunuda belirtelim.
Facebook’da hukuksal sorunlar yaşamamak için, sadece yasaklı kavramları kullanmamanızda yeterli degil. Unutmamalısınız ki paylaştıgınız içerikleri okuyan bireyler gerçek şahıslar ve gerçek hayatta geçerli olan hangi kanun yürürlükte ise, hem Facebook, hemde diger sosyal mecralarda da aynı kanun ve kurallar geçerlidir. Yani fikirlerinizi, düşüncelerinizi ve paylaşımlarınızı demokratik çerçeveler içerisinde gerçekleştirmeli, kimseye hakaret etmemeli, bunların yanında hiç kimsenin haklarını ihlal edicek davranışlarda bulunmamayı daima aklınızda tutmalısınız. Örneklerini yazdıgımız durumların dışında, benzer bir çok olayın günümüzde yaşandıgını ve sizin de paylaşımlarınızda dikkatli olmamanız durumunda, sonu hapis cezalarına kadar varan süreçler gerçekleşebilecegini bir kere daha hatırlatmış olalım. Bu durum yargı önünde eşit olan her birey için geçerlidir. Toparlarsak bu kurallar hepimiz için var, daha güvenli bir internet için kurallara uymak, hem bizi olası sorunlardan uzak tutar, hemde sosyal medya ortamlarından çok daha verimli sonuçlar almamızı sağlar.
Leave A Comment