Bugünün Çocukları Yarının YouTuberları mı?

YouTube ve YouTuber olmak günümüzün en trend konuları arasında. YouTube için içerik üretenlerin sayısı dünya genelinde bir hayli artış göstermekte ve bu artış ivme kazanmış şekilde kartopu gibi büyümektedir. Günümüzde her yaş grubundan, her çeşit nitelikte içerik üreticisini YouTube’da görebilmemiz mümkün. Fakat yeni gelen genç nesil için YouTube bir yenilik degil, zaten var olan bir kavram konumunda. Bu durumda teknoloji ile birlikte büyüyen çocuklar için YouTube, geçmiş nesle göre dahamı avantajlı ?

YouTube, belirli bir jenerasyonun hayatıyla beraber gelişmiş ve büyümüş bir platform. Zira YouTube dediğimiz kavram yaklaşık 12 senedir hayatımızda. Bu durumu sadece YouTube ile sınırlamakta yanlış olur. Zira tekonoloji, her geçen gün gelişen ve yenilenen bir kavram ve kimileri yaş itibariyle yeniliklerin dogumuna, dolayısıyla öncesine ve sonrasına şahit olurken, kimileri ise teknolojiyle tanıştıgı günden itibaren bunların mevcut halleri ile karşılaşıyor. Bu noktada kim daha tecrübeli, kim daha avantajlı sorgusu tamamen tartışmaya açık olsa bile, genel mantık olarak hangi jenerasyona ait olup olmamanın çok önem taşımaması, sadece sözkonusu teknolojiye hakimiyetin bir avantaj oluşturacagı yönünde. Ne varki genç nesil teknoloji konusunda biraz daha şanslı diyebiliriz. Çünkü bu teknolojileri ve kullanımları dogal olarak gelişiyor ve yeniliklere daha kolay adapte olabiliyorlar. Belli bir nesil için bilgisayar demek, vaktiyle ulaşılması zor ancak belirli bir azınlıgın sahip olabilicegi bir kavram iken, bugün küçük çocukların elinde bile tabletlere rastlayabiliyoruz. Bu durum birazda teknolojinin hayatımızdaki boyutlarıyla alakalı sayılabilir aslında.

Gündelik hayatımızda ne kadar teknolojiyi kullanırsak, onları etraflarında gören çocuklarda o kadar çabuk benimser. Belirttiğimiz gibi YouTube ve YouTuber’lık günümüzün en tercih edilen olaylarından biri. Hatta sayısı azımsanmayacak kadar büyük bir kitle içinde bir meslek halini almış durumda. YouTube İçerik Oluşturucuları; dünyanın her yerinden, her yaş grubundan, her meslekten, her etnik kökenden özetle internet baglatısı olan heryerde mevcut ve geniş yelpazeli bir kavramdır. Ve gene çocuklar üzerinden konuşmaya devam edersek, bugün YouTube’da sayısı azımsanmayacak derecede genç yaşta YouTuber’a rastlamak mümkün. Bununda ötesinde genç nesil teknoloji ile büyüdüklerinden dolayı yeniliklere inanılmaz derecede hakim konumda. İnternet öncesi dönemde çarpım tablosunu kagıttan ezberlemek gibi yetileri olan çocuklar ile bugünün aynı yaştaki çocukların, Google Store’daki uygulamaları bilmesi ve kullanması, aradaki çarpıcı değişime net bir örnek teşkil eder.

YouTube Ve Çocuklar

YouTube, çocuklar tarafından da oldukça ilgi gören bir site. Bunda YouTube’ın güvenli bir çevrim içi eko sisteme sahip olması ve çocuklar üzerine inanılmaz derecede fazla sayıda içerige sahip olması önemli etkenler. Durum böyle olunca genç YouTuber’ların gelişmeside hiç süpriz olmuyor. Belirttiğimiz geniş yelpazeli içerik oluşturucular kavramının içinde, gene dünyanın heryerinden çocuk yaştaki genç üreticilerin sayısı azımsanmayacak derecede fazladır. Öyleki, 7 yaşında minik bir çocugun kendine ait kanalı oldugu, içerikler ürettiği, dahası aboneleri ve izleyicileri oldugu artık şaşırılmayacak bir durum haline geldi. Bu durum hemen her ülkede, her dilde geçerli ve mevcut bir durumdur. “Yeni nesil canavar gibi geliyor” tabiri de biraz buradan gelmekte. Çünkü çocuklar, YouTube’a inanılmaz derecede hakimler. İçerikler üretiyor ve bunu paylaşabiliyorlar. Sosyal medya geniş havuzlu bir yapı oldugundan “çocuklar ve YouTube” konusu aslında birazda tartışmalara neden olmuyor degil. Evet güvenli ve sağlıklı bir eko sistem mevcut ve minik kullanıcıların, hatta lise çagındaki kullanıcıların içerik üretmek ve yayınlamak konusunda herhangi engel bulunmuyor ve hali hazırda belirttiğimiz gibi bu durum zaten mevcut. Fakat asıl tartışılan nokta, bu durumun psikolojik boyutu. İstatistikler sonucu, sosyal medyada aldıgımız tepkiler ruh halimize %80 civarı yansıyabiliyor. Yani herhangi bir içeriğimiz ilgi gördüğünde sevinebiliyor, ilgi görmediği yada hoşumuza gitmeyecek tepkiler aldıgımızda üzülebiliyor ve sinirlenebiliyoruz. Hayatımızda hiç görmediğimiz ve muhtemelen görmeyecegimiz insanların anlık yazıları ve yorumları ruh sağlıgımızı bu kadar etkileyebiliyorken, bu durum genç içerik oluşturucular için psikolojik olarak zararlı olabilirmi ? Mantıken evet diyebiliriz fakat bu konu hala tartışılmakta ve göreceli bir konumdadır.

Ne varki, şimdinin çocukları gerek YouTube, gerek diger teknolojiler ile büyüdüklerinden ve o çağlarda ilgi çekici ve eglenceli gözüken herşeye duyarlı olduklarından dolayı, inanılmaz bir ilgi ile bütün sosyal medya kulvarlarında boy göstermektedir. Bunun bir iyi tarafı şu ki; çağımızın gelişme ve ilerleme çağı oldugu tartışılmaz ve genç neslin şimdiden bu ilerleyişe ilgi duyması, bilime duymasını kolaylaştırmakta ve çocukların ögrenme isteğini perçinlemektedir. Bununla birlikte genç YouTube içerik üreticilerinin sayısı fazla oldugu kadar, bu içeriklere ilgide ona paralel olarak fazladır. 12 yaşında, YouTube üzerinde binlerce abonesi olan gençlere artık YouTube’da rastlamak mümkün ve ötesi şaşırılmayan dogal bir olay haline geldi. Olayın bahsettiğimiz psikolojik boyutu dışında (Örnegin sürekli ilgi gören bir genç, bu ilginin kaybolması – ki bu sosyal medyada sık rastlanan bir durum – sonucundan büyük depresyonlara sürüklenebilir. ) herhangi bir riski bulunmayan ve belirttiğimiz gibi günümüzde oldukça revaçta olan bir durumdur. Yeni nesil canavar gibi geliyor tabiri aslında bu noktada gerçeklik payı içeriyor. Fakat bu noktada YouTube’ın üzerine düşen yük çok önemli. Çünkü genç nesil için güvenli bir çevrim içi eko sistem oluşturmak, en nihai noktası olma durumunu kapsıyor.